Bu da benim kalemimden; (Anı) Hiçbir şey şey yapmak gelmiyor içimden. Belki biraz uyumak. Üzerime ince bir battaniye örtüp kapatıyorum gözlerimi. Düşle gerçek arası bir yerdeyim. Belki geçmiş, belki şimdi. Hiçbir şey bilmiyorum. Etrafım tanıdık insanlarla dolu.Hepsine aynı şaşkınlıkla bakıyorum. Sonra büyük bir aynanın karşısında buluyorum kendimi.Senelerdir görmediğim arkadaşlarım yanımda.Konuşuyorlar,gülüyorlar ve bana sürekli bir şeyler soruyorlar. Onlara bakıyorum.'' Heyecandan ölebilirim '' diyorum. Heyecan, ben,arkadaşlarım,uğultu,ayna,duvarları beyaza boyalı oda... Biri kapıyı tıklıyor.''Herkes hazır, hadi'' diyor bana.Kim olduğunu anımsamıyorum.Belki annem. Belki de orada bulunan bir görevli.Sonra onun sesini duyuyorum.Birazdan koluna girip usul adımlarla yürüyüp,herkese gülümseyeceğim.Son kez bakıyorum karşımdaki aynaya.Üzerimde bembeyaz bir elbise.Etek uçları uzun.Başımda bir tül.. ''İyi günde kötü günde ''diyor memur.Sözler tanıdık.Bilmem bu kaçıncı duyuşum.Ama ilk defa bana söylüyor.Sonra;''evet'' diyorum.Salonda bir alkış kopuyor.İçimden dua ediyorum ama kimse duymuyor.O an herkes bana yabancı.Kimseyi umursamıyorum.Sonra dua bitiyor. Yine bilindik yüzleri görüyorum. Bakışlarımla babamı arıyorum.İşte orada. En uzakta .Ben ona baktıkça aramızdaki mesafe büyüyor.Elimi uzatsam tutamam. Sarılmak istiyorum ona. Ama olmuyor.. Gözlerim doluyor. Herkes mutluluktan ağladığımı sanıyor. Selvihan Kadıoğlu
ben cumartesilere aşığım. aslında şöyleydi: pazartesi günü neşeli, haftasonunun sarhoşluğunu üstümden atamamış, tatlı bir keyif içinde oluyordum. kendi kendime gezmeye gidiyor,evde annemle sohbet ediyor, akşamları gülüp anlatıyordum. salı günü yavaş yavaş düşüş başlıyordu. evde oturup kitap okuyor, sıkıntıyla dolaşıyor, dalıp dalıp gidiyordum. çarşamba, perşembe yanıma yaklaşılmıyordu. cuma yeniden heyecanlanmaya, gelip gelmeyeceği haberini beklemeye başlıyordum. ve eğer geliyorsa yine canlanıyor, cumartesi sabahı da neredeyse günışığıyla yataktan fırlıyordum. sanki bir gün önceden düşünmemiş gibi yeniden ne giyeceğimi bulmaya çalışıyor, aynanın karşısında birini giyip ötekini çıkartıyor, yine yüzümü beğenmiyor, saçlarımı topluyor, bozuyor, dağıtıyor, örüyor böyle öğlene kadar kendi kendime uğraşıp duruyordum. ne garip! onun bütün bunlardan hiç haberi bile olmadı. belki de böylesine aşık olunan hiçbir erkek, onların akıllarına bile gelmeyecek küçük ayrıntılar için ne çok çaba harcadığımızı bilmez. eğer, hayatınızın herhangi bir an'ına gidip orada sonsuza dek kalacaksınız deseler yalnızca 2 şeyden birini seçmek isterdim. biri, o çocukluğun bahçesindeki ağacın dalına asılı salıncakta sallanırken... öteki, bütün hayatım boyunca en çok sevdiğim adamla öpüştüğüm ilk gün... herkes aşık olmanın ortak dilini bulup yazmaya çalışıyordu. ama aslında bu kadar basitti işte: birini öptüğünde salıncakta sallanır gibi hissediyorsan aşıksın... başucumda müzik / kürşat başar
Reklam
ÇOK GÜZEL BİR AŞK HİKAYESİ KESİNLİKLE OKUNMALI.... Bir otobüs durağında karşılaşmışlardı ilk kez.... Biri tıpta okuyordu, öbürü mimarlıkta. O ilk karşılaşmadan sonra, bir kere, bir kere, bir kere daha karşılaşabilmek için, hep aynı saatte, aynı duraktan, aynı otobüse bindiler. Gençtiler, çok genç... Birbirileriyle konuşacak cesareti
Sayfa 190Kitabı okudu
Bazen sanki karşısında biri varmış gibi konuşup, çok değişik bir ses tonuyla gülüyordu. Zaman zaman birden öfkeyle bir bağırıyordu ki, neye uğradığımızı şaşırıyorduk. Ben de de panik atak başlamıştı. Yerinden kıpırdarsa, ben aniden çok korkuyordum. Yanımda bir başkası yükses sesle konuşsa, öksürse çok korkuyordum. O sinirlenince elim ayağıma
Benlik
Diskonun açıldığı saatten bir saat önce bu kızlar aynanın karşısına geçip boyanıyor, saçlarıyla oynuyorlardı. Ondan sonra da saçları bozulmasın diye kımıldamıyorlardı. Bütün benliklerini ayna karşısında bırakıyorlardı. Artık sırf motosikletli tiplerin hoşuna gidecek bir maskeydiler. Bunu gördüğüm zaman acayip bozuluyordum. Aslında bir bakıma kendi halimi de hatırlatıyordu bunlar bana. Önce esrar piyasasındaki, sonra eroin piyasasındaki tiplerin hoşuna gitmek için yüzümü boyayıp kılık değiştirmiştim. Sadece bir eroinci hatun olabilmek için, ben de bir bakıma benliğimden vazgeçmiştim.
Sessiz Çığlık-Wattpad-Seda Arık-Sessizseda
"Koşma kızım,Simay annecim koşma düşeceksin!" "Düşmem ki anne ben büyüdüm.Bak bacaklarım büyüdü koşabiliyorum." "Simay bekle!" "Koşuyorum ben!!" "Simayyy!!!!" Arkama dönmeli miydim?Bilmiyordum ki.Annemin sesi kulaklarımda çınlamıştı.Ama her zaman olduğu gibi neşe,sevgi dolu değil. Önce yüksek
Reklam
426 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.