Annen Naci'nin saçlarını düzeltti. Naci nasıl düzeltirse aynen öyle. Kurumuş kan lekelerini tırmaklarıyla, hiç acıtmadan kazıdı. Alnından öptü ve sargı bezleriyle temiz pak sardı çocuğu. Yerde oturan annesinin kucağına verdi. Bembeyaz, ölü bir paket oldu çocuk.
152 syf.
·
Not rated
" Sevgili Mata Hari, en büyük hatanız, doğru bir işi başarmak için yanlış adama başvurmanız oldu...." Evet aynen böyle olmuştu... Devletine yarar sağlayacak bir iş içinde olduğunu düşündüğü halde tuzağa gelerek aslında kendi devletine ihanet ettirildiğini anladığında artık çok geçti... Bütün suçlamalara rağmen Mata Hari kendine çok fazla güveniyordu çünkü o suçsuzdu ama maalesef öyle olmadı.... Kitabın sonunda okuduğum bir cümle beni derinden yaralamıştı, çünkü kitabın sonunda bir itirafta bahsediliyordu ve aynen şöyleydi: "Aramızda kalsın ama elimizdeki deliller o kadar yetersizdi ki bir kediyi bile mahkum etmemize yetmezdi..." İşte bu cümle her şeyi anlatıyordu... Okurun notu: Sizi derinden etkileyen olay örgüsüyle ne kadar kısa zamanda kitabı bitirdiğinizi bile anlayamayacaksınız. Şimdiden okuyacak okurlara iyi okumalar :))
Casus
CasusPaulo Coelho · Can Yayınları · 20165.8k okunma
Reklam
Atsız'ın Orhun'daki eleştirilerinden biri de Hasan Âli (Yücel)'nin Türk Edebiyatına Toplu Bir Bakış kitabı için yazılmıştır. "Alaylı Âlimler" başlıklı yazının girişinde dönemin genel eleştirisi bulunmaktadır. Atsız'ın, 1930'ların ilk yarısı için yaptığı bu genel eleştiri bence önemlidir. Bu sebeple ilk paragrafı
Işıklı dünyanın karanlık yüzü Türkce
Işıklı dünyanın karanlık yüzü Dünyaya gelende vardı sebebi? Yaşaya bilmedi amaç üretdi. Düşünür ne yapsam daha gerekli? Seçtiğim beni de yapsın önemli. Beni tanısın dünyadakı insan.
232 syf.
9/10 puan verdi
Hadi biraz da Mikhail bebeğimi övelim. Böyle bir giriş beklemiyordunuz değil mi? Ama benden beklenir. Seriye ilk kitabını okuduğum dakika aşık oldum. Sonrasında çevrilmesini bekleyemeyeceğim için direk ikinci kitabı orijinal dilinde okudum ve ikinci kitap şu an benim favorim! Tekrar tekrar okumaya asla doyamayacağım o kitap, kesinlikle bu kitap diyebilirim. Kitap ve konusundaki #mafia başlığı sizlere acayip bir #darkromance mantığı verse de içeriği çok ama çok ayrı. Bazı insanların ruhundaki yara ve seçmek zorunda oldukları yol en başından bellidir. Bu serinin sanırım ana fikri bu. Yaralı kalpleri buluşturup tedavi etmek. Ee tabiki bunun en iyi yolu da her zaman aşktır! Mikhail hem kalbindeki hemde vücudundaki yaralarla bir hayat sürmekte ve asla kimseye dokunmayan yapısıyla da ilk kitaptan beri dikkatimi çekmekteydi. Ruhsuz diye görünen o adamın ruhuna dokunan kadının ise ona verebileceği cümleler hep #kırgınfısıltılar olacaktı. Bianca ise benim için ayrı bir şok etkisiydi. Güçlü duruşu, kendinden emin tavrı ile gerçekten şahane bir karakterdi diyebilirim. Babasına baş kaldırışı, zekası ve merhameti ile tam Mikhail ve aşkına layıktı. Zoraki evlilik temasından hoşlanmıyorum diyeniniz varmı? Hemde asla size zarar vermeyen bir adamla yapılan bir evlilik? Hatta evinin içine girdiğiniz de merhameti, aşkı ve tutkusu ile size sahip çıkan bir adamla olsaydı? Aynen öyle ne iş yaptığını biliyor ve bu sistemin kol gezdiği bir evde yaşıyordu Bianca. Ama bir yandan da sarılıp sarmalamaya ihtiyaç duyuyordu. Mikhail ise Bianca onu tanımazken bile ona vurulmuş ve kaderin ördüğü ağa seve seve takılmayı kabul etmişti.. Sonrası mı? Neler oldu neler bir bilseniz!
Kırgın Fısıltılar
Kırgın FısıltılarNeva Altaj · Artemis Yayınları · 20231,186 okunma
İbrahim b Etem.
İbrahim b. Ethem, Belh ülkesinin sultanıydı. O, bir fâninin bu dünyada arzulayabileceği her şeye sahipti ancak ruhunda hissettiği derin ızdırabın da farkındaydı. Bir gece konağında ipekten libaslar içinde, kuş tüyü yatağında Rabbini düşünürken yukarıdan sesler duydu. Çıkıp baktığında bir adamın, sarayın damında gezindiğini gördü. Adama, orada ne
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.