"İnsan bu, su misali kıvrım kıvrım akar ya" demişti büyük Üstad Necip Fazıl... Evet kıvrım kıvrım aynen su gibi, sabit değil değişken, statik değil dinamik, her gün farklılaşan, gelişen ya da gerileyen, büyüyen, ihtiyarlaşan; düşüncelerinin bir anı, başka bir anını tutmayan, aciz ama aciz olduğu kadar da büyüklenen bir varlık...
Sırada ne var üstad?" "Şimdi namazlarımızı kılalım . Sonra ceplerimizdeki paraların hatırı sayılır bir kısmını başkaları için harcayalm. Gayb'a inandığımız gibi bunları da hep yapalım." "Yani diyorsun ki: Saga-sola nutuk atmakla iş bitmiyor. Kendi Müslümanlığımızı mütemadiyen gerçekleştirmeliyiz." "Aynen öyle diyorum." Toprağa yakın bir cami bulmak ümidiyle yola koyulduk. Bismillahirrahmanirrahim...
Sayfa 76 - Vadi yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Aynen Öyle Üstad'ım.
Yeni kitapları satın almak onları okuma zevkinden çok farklı bir zevk. Dikkatle muayene etmek, koklamak, satırların altını çizmek mutluluğun ta kendisi.
Sayfa 132 - ÇiviyazılarıKitabı okudu
“İnsan bu, su misali kıvrım, kıvrım akar ya” demişti büyük Üstad Necip Fazıl... Evet kıvrım, kıvrım aynen su gibi, sabit değil değişken, statik değil dinamik, her gün farklılaşan, gelişen ya da gerileyen, büyüyen, ihtiyarlaşan; düşüncelerinin bir anı, başka bir anını tutmayan, aciz ama aciz olduğu kadar da büyüklenen bir varlık...
Sayfa 8
aynen öyle üstad
... , hani yüreğimizin katılığından değil de, paltomuzun düğmelerini açmaya üşendiğimiz için dilenciyi başımızdan savarız ya, işte o şekilde.
Sayfa 34 - CAN 21. BASKIKitabı okuyor
"İnsan bu,su misali kıvrım kıvrım akar ya!"demişti Üstad Necip Fazıl... Evet kıvrım kıvrım,aynen su gibi,sabit değil değişken ,statik değil dinamik,her gün farklılaşan,gelişen ya da gerileyen,büyüyen,ihtiyarlaşan,düşüncelerinin bir anı bir anını tutmayan,âciz ama âciz olduğu kadar da büyüklenen bir varlık...
Reklam
Ab­dul­lah Ağa­bey bu ha­tı­ra­yı Üs­tad’ımız­dan ay­nen gör­dü­ğü gi­bi eli­ni aça­rak, tek tek par­mak­la­rı­nı ka­pa­ta­rak an­lat­tı): “Üs­tad eli­ni aç­tı..Baş­par­ma­ğı gös­te­re­rek, ‘Şu hu­ku­kul­la­hı gös­te­rir (baş­par­ma­ğı ka­pa­dı); şu hu­kuk-u Re­su­lul­lah (işa­ret par­ma­ğı­nı ka­pa­dı), şu hu­kuk-u Üs­tad (or­ta par­ma­ğı ka­pa­dı), şu hu­kuk-u va­li­de (yü­zük par­ma­ğı­nı ka­pa­dı), şu hu­kuk-u pe­der (ser­çe par­ma­ğı­nı ka­pa­dı)…’ Son­ra eli­ni tam ka­pa­ta­rak, ya­ni yum­ruk ya­pa­rak, ‘Bak bu baş­par­mak hep­si­ni kar­şı­lı­yor mu..? İş­te bun­lar hu­ku­kul­laha ay­kı­rı hiç­bir şey em­re­de­mez­ler, (kü­çük par­mak­lar) em­ret­se­ler de din­len­mez’ de­di, Üs­ta­dı­mız.."
5 vakit namaz dünya işlerini bile ibadete çevirir
(Hâşiye) Dinî farzlarını yerine getirmek sûretiyle dünyevî çalışmaların da bir ibâdet hükmüne geçtiğine dair Üstadımızın yanına gelenlere verdiği derslerden birkaç nümûne: 1 - Üstadımız Bediüzzaman Hazretleri ile birlikte, bir gün, Eskişehir'deki Yıldız Oteli'nde bulunuyorduk. Şeker fabrikasından yanına gelen birkaç işçi ve ustabaşına
Aynen Üstad
Dudaklarla kalb arasındaki mesafeden, her akşam başına yorgan çeker çekmez uyuyuveren nefs muhasebesi yoksunu eyyamgüder politikacıdan, tecrit kampı ve iman zindanı haline getirdikleri camilere hissizce girip çıkan marka müslümanından iğreniyorum! •
“Evlâdına güvenen kimse; oğlum var büyüyecek, adam olacak, bana bakacak, yaşatacak, gam yemem, kaygı çekmem; oğullarım var, bana kâfidir, diye, Allah'tan fazla evlâd ü ahfâdına güvenen kimse; aynen kum üzerine ev bina etmiş kimseye benzer... Kumla beraber bina da kayar, yıkılır gider..." (Şıh Ahmed Fârisî)
161 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.