Aşık Mahzuni Şerif Benim hayatımda çok özel bir yeri olan Halk ozanlarımızın en başında gelir.
Çocukluk yıllarımdan itibaren plaklarını kasetlerini dinleyerek ben ve benim kuşağımda ki, insanlar Mahzuni Şerif Türküleriyle büyüdü.
Bizler Mahzuni Babadan Aşkı, sevdayı, Hasreti, Gurbeti, İnsan olmanın erdemini,
Haksızlığa
Halbuki aşkın çocuklarıydık biz
Basitti bize sığ sularda boyumuzdan büyük gemileri yüzdürmek
Ne çabuk değişti her şey
Her şey ne çabuk değişirmiş meğer
Zavallı kalbim hep kırgın hep ödünç
Ve ortasında hep aynı ağrı.
Peki beyinde endorfin etkisini nasıl değiştiririz?
Karnınıza bir ağrı saplandı, kıvranıyorsunuz. Yanınızda bulunan arkadaşınız, size vücudunuza bu kadar konsantre olmanın doğru olmadığını, ağrının muhtemelen fazla kaçırdığınız yemeğin yaptığı gazdan ibaret olduğunu söylediğinde ve şayet siz de arkadaşınıza itimat ederseniz ağrınız hafifleyecektir. Fakat yine aynı durumda arkadaşınız, size ağrınızın normal olmadığını, apandisit olmuş olabileceğinizi söylerse, ağrınız kuvvetle muhtemel bu defa daha da şiddetlenecektir. Ya da, içine son derece kuvvetli bir ağrı kesici koyduğumu söylediğim, fakat içinde normal su olan bir bardağı size uzattığımda ve siz o suyu içtiğinizde ağrınız muhtemelen geçecek veya hafifleyecektir. Özetle, olumlu telkin endorfini artırırken, olumsuz bir telkin endorfin seviyesinin daha da azalmasına sebep olur.
YALNIZ BİR OPERA
ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda
yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim
oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim
Ben sende bütün aşklarımı temize çektim
imrendiğin, öfkelendiğin
kızdığın ya da kıskandığın diyelim
Yaşar Kemal, bu eserinde Kürtlerin efsanevi kültürü ve Ağrı Dağı'nın mistik atmosferini ustalıkla işler. Hikaye, kahramanın dağla olan bağı ve kendi iç dünyasındaki yolculuğunu anlatırken, aynı zamanda doğanın gücü ve insanın doğasıyla olan ilişkisine de dikkat çekiyor. Yaşar Kemal'in muhteşem anlatımıyla, "Ağrı Dağı Efsanesi" okuyuculara büyüleyici bir yolculuk sunuyor.
Ağrıdağı EfsanesiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202227,8bin okunma
Doğada ziplayan bir hayvanın yarattığı ateş, o ateş ki kutsal, dualı ve anlamlı, tapınılası ve bir o kadar kırmızı
Ne zaman öğrenirsem kırmızıların hayvancasını o zaman yeminler ederim kendime bütün dinleri yakmak kaydıyla
Çılgınlar gibi inanırım insan kemiklerinin varlığına
Bu kemikler değil mi sonsuzluğun fosilleşmiş yalanları, işte ona anca