Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kumpas davaları olmasaydı!
Kimse tutuklanmasaydı, şu anki amiral ve generallerin kaç tanesi general ve amiral olabilirdi? Ben size söyleyeyim, sadece yüzde lO'u... Asrın iftirası ablmasaydı, iftiraya uğrayanlar tasfiye edilmeseydi, şu anki komuta kademesinin yüzde 90'1 terfi alamayacaktı. Terfi alması gerekenler tasfiye edilince, geriye bunlar kaldı. O halde şu
Sayfa 201 - Kırmızı Kedi Yayınevi - Üçüncü Basım: Aralık 2017, İstanbulKitabı okuyor
416 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Nightbane ~☆~Alex Aster 2024 31.kitap ~°•☆ "Ah, Kalp yiyici ! Sen ve ben.... Biz sonsuzuz. Ölümün hiçbir şansı yok." ☆•°~ ☆•°~
Nightbane
NightbaneAlex Aster · Harry N. Abrams · 017 okunma
Reklam
"- Ah Nastenka! Bazı insanlar aramızda yaşıyorlar diye şükrederiz. İşte ben de size rastladığım, ömür boyunca aklımdan çıkmayacağınız için aynı minnet duygusu ile doluyum."
724 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
85 günde okudu
Tutunamayanlar'a tutunamayanlar, tutunabilenlerdir.
Bir kitap bittiğinde ben aynı "ben"sem, bana göre o kitap okunmaya değmez. İşte Tutunamayanlar asla bu tür kitaplardan değil. Hani bazı yazarlar da vardır, hayat değiştiren. Ve evet, Oğuz Atay kesinlikle bunlardan birisi. Hayatı genç yaşta sonlanmış, ve bizi belki de birçok şaheserden mahrum bırakmış birisidir ayrıca. Tutunamayanlar,
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,6bin okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Uzun zaman önce
UZUN ZAMAN ÖNCE AV. ZEKERİYA ÇETİN Herkese merhabalar benim sevgili dostlarım. Kitap yorumu öncelikle 58.sayfada kaderinden kaçamazsın adlı bölümden bir alıntı ile başlamak istiyorum. - Unutmak istiyor ama unutamıyor. Çünkü kader yuvarlak. Ne yöne giderse gitsin, İnsan hep aynı yöne varıyor ve hep aynı yollardan geçiyor. Mine Söğüt Madam Arthur
Uzun Zaman Önce
Uzun Zaman ÖnceZekeriya Çetin · İnkılap Kitabevi · 202391 okunma
136 syf.
5/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
CÜMBEZİN KIZI - ÜLKÜ DEMİRAY - Kıbrıs’ta İngiliz sömürgesi döneminde Araplara satılan yaklaşık dokuz bin kızımızdan birinin hikâyesini konu edinen ‘Cümbezin Kızı’.. aynı zamanda İsrail’in kuruluşunun ve Türk kızlarının da kayboluşunun hikâyesi. Savaşlarda en çok yara alan taraf da kadınlar oluyor maalesef ki.. Hatice de bu yara alan kadınlardan biri. Üç eşli bir adamın dördüncü eşi olarak Filistin’e satılıyor Hatice. Tabii ki sonuncu eş olarak kalmıyor, üzerine bir sürü kuma da getiriliyor. Hem eşinden hem de kumalarından sürekli zulüm görüyor. İlk sayfalarda kitabı çok sevdim ki zaten kitap 132 sayfacık.. Hatice’nin anlatım tarzı etkileyiciydi, içime işlemedi değil fakat sonra biraz kafam karıştı ve sıkıldım. Çünkü o döneme ait bilgiler de okumak isterdim biraz. Tamam evet bir kadının iç sesi olmuş kitabımız, bu açıdan çok güzel, zaten kitabı da sevdim ama bir eksiklik vardı. Çünkü bir süre sonra kafam karışmaya başladı, geçmişi mi anlatıyor şu an yaşadıklarını mı anlayamadım. Karakterler karıştı biraz açıkçası, ben de sıkıldım itiraf ediyorum. Bu anlatımla daha da uzatılsaymış kitap, yarım bırakabilirdim bile. Neyse ki uzatılmamış ve çok güzel bitti. Bazı kitaplar vardır beğenip beğenmeme konusunda arada kalırsınız ya, işte tam o noktadayım bu kitap için. Beğendim diyorum ama beğenmedim de diyorum. Kafam karışık yani.. Beklentimin altında kaldığı da doğru..
Cümbezin Kızı
Cümbezin KızıÜlkü Demiray · Bilge Kültür Sanat · 2024165 okunma
Reklam
"Bana edebiyatın asla kendini tekrar etmemesi gerektiği söylendi ama ben hep aynı hikâyeyi yazmak istiyorum, baştan bir daha, bir daha, bir daha yazmak istiyorum, onun gerçekliğine ait parçalar görünebilir olana kadar aynı hikâyeye dönmek, ardında gizlenenler sızmaya başlayıncaya kadar onu delmek istiyorum"
Sayfa 15 - Can yayınları
543 syf.
5/10 puan verdi
·
57 günde okudu
Bir Ergenin Anıları
Bu kitap benim için tam bir hayal kırıklığı oldu. Beni taksitle öldürdü her sayfasında. Daha öncesinde
Gecenin Sonuna Yolculuk
Gecenin Sonuna Yolculuk
'u okumuş ve hayran kalmıştım. Kesinlikle her yönüyle muazzam bir eserdi. Ancak aynı şeyleri bu kitap için söyleyemeyeceğim. Yazardan tek bir kitap okuyacaksanız hakkınızı
Gecenin Sonuna Yolculuk
Gecenin Sonuna Yolculuk
yönünde kullanın. Taksitle Ölüm'ü okumasanız da pek bir şey kaybetmezsiniz. Yazmadan önce incelemelere bi göz attım. Kimse eleştirmemiş. Sanırım beğenmeyenler sorunu kendilerinde bulup sessizce ortamı terk etmişler. Ama benim tüm bu sessiz okurların sesi olarak birkaç kelam etmem gerekiyor. Bir metni tercih etme sebebiniz vardır: Konusu, üslubu, ele aldığı ilginç ya da farklı olay veya karakterler. Ya da altı çizilesi güzel cümleler. İtiraf etmeliyim ki bu kitapta hiçbir tercih sebebi bulamadım. İsyankar ve pisliğin teki olan baş karakter Ferdinand'ın çocukluktan ergenliğe geçiş aşamalarının anlatıldığı sayfalar dolusu saçmalıklar. Onlarca defa 31 çekmekten bahsedilir. Sürekli aynı durumlar üzerinde durulur. Hep aynı şeyi okuyormuşsunuz hissine kapılıyorsunuz ve bir yerden sonra kitabı elinize alıp devam etmek için bir istek bulamıyorsunuz. Yeraltı edebiyatı olduğundan bahsedenler var. Ben çok severim yeraltı edebiyatını. Bu kitap öyle bir şey değil. Kitabı okuyup söylediklerime katılmayan arkadaşlar olabilir. Doğal hakkınızdır. Ama biz beğenmeyenlerin de beğenmediğimizi ifade etmemiz en doğal okur hakkımızdandır. Okumadıysanız ve seçici bir okursanız okuyacak başka bir eser bulun. Bunu es geçebilirsiniz.
Taksitle Ölüm
Taksitle ÖlümLouis Ferdinand Celine · Yapı Kredi Yayınları · 2017422 okunma
512 syf.
·
Puan vermedi
Bilen bilir ben incelemelere kitabın konusunu değil içeriğini yazarım . Kitap İran'da ikiz kızları olan hristiyan bir aileyle başlıyor . Baba zengin , anne eğitimli . Kızlar 9-10 yaşındayken mollalar ülkede bir devrim yapıyor ve milletin yaşantısı değişiyor. Anne kızlarını burada bu şekilde yetiştirmek istemiyor ve kızlardan sadece birini alıp Amerika'ya kaçıyor , diğeri babasıyla İran'da kalıyor ; geride kalmışlık , vazgeçilmiş ve umutsuzluk içinde . Evde eğitimine , İngilizce öğrenmeye , Amerikan popüler kültürünü kendince takip etmeye devam ediyor. O arada yıllarca kız kardeşi Mehtap'ın Amerika'daki hayatını hikayeleştirerek anlatıyor ve bu beni çok sıkıyordu ki 150.sayfada üzücü, acı,haksız bir oluyor ve başkarakterimiz Saba aynı hikayeyi kız kardeşinin başına gelmiş gibi kurguluyor ama sonu farklı bitiyor . Çünkü Mehtap cesur, özgür ve Amerika'da diyor. Tam o noktada anladım ki Mehtap ve Amerika Saba için aslında kendi hayatından kaçış demek . Sahip olamadığı ve yaşamadığı her şeyi Mehtap Amerika'da yaşıyor.Zaten Saba'nın yaşadıkları / yaşamadıkları o kadar kolay şeyler değil. Erkek egemen bir dünyada , çoğu kadınlar için konulmuş ahlak kurallarıyla (daha doğrusu kısıtlamalarla) yaşamak kolay değil . Özellikle de aksine inanan bir kadın için . Yüreğime dokunan birçok kitap gibi bu kitapta da çok kızdım , çok üzüldüm , çok acıdım . Bu duyguları hissetmeye hazır olanlara kitabı mutlaka öneriyorum . Not : Tadı kaçırmamak adına Mehtap ve annesine aslında ne olduğuna değinmedim ve bence zaten bunun bir önemi yok .
Bir Çay Kaşığı Toprak ve Deniz
Bir Çay Kaşığı Toprak ve DenizDina Nayeri · Olimpos Yayınları · 2014132 okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
Bazı kitapları okumak bizler için bir sürprizdir. Hiç hesapta okumak yokken hatta varlığından bile bihaberken birden karşımıza çıkar ve okuyuveririz o kitabı. Bu kitapta benim için öyle bir kitap oldu.. Kitabın ön kapağında yer alan romantik cümleler beni hemen kitabı okumaya yönetti. İncelemelere baktığımda çoğu kişi tarafından beğenilmemiş olsa da ön yargılı olmamak için kitabı beğenecekmişim gibi okudum.. Aslında çok fena bir kitap değil.. Yazarın romantik olacağım diye aşırıya kaçması ve çok rahat bir üslup takınması kitabın kalitesini düşürdü. İlk başlar çok iyiyken sona doğru bozulmalar daha da arttı. Kitaptaki beni benden alan en güzel cümle buydu: "Ben sen seviyorsun diye hiç papatya koparmadım." Sevmek için illa seviyorum demeye gerek yok. Böyle ince düşünebilmek sevmekten kat ve kat daha iyidir. Ne mutlu ince düşünceli olabilenlere.. Diğer beğendiğim alıntı ise: "Belki bir kitabın aynı sayfasında ağlamışızdır. İşte bu haberimiz olmadığı halde dünyanın en güzel karşılaşması olabilir." İnsanın sevdiği insanla bir kitabın aynı sayfasında ağlaması da çok güzel bir şey. Hatta aynı şeyleri düşünebilmesi.. Çok kısa bir kitap olmasına rağmen çok geç bitirdiğim bir kitap oldu. Boş zamanın kıymetini de bu şekilde çok güzel görmüş oldum. Yazarın okuduğum ilk ve son kitabım. Tekrar aynı yazarı okumam diye düşünüyorum. Ama bu kitapta karşılaştığım güzel cümleler için de okuduğuma pişman olmadım Keyifli okumalar dilerim.
Sabah Uykum
Sabah UykumAhmet Batman · Destek Yayınları · 201311bin okunma
Reklam
Eski bir Çin atasözü ne der ahbap, bilir misin? "Ejderi boyasan da derisini boyarsın, kemikleri aynı kalır."
Sayfa 31 - Alfa YayınlarıKitabı okuyor
"Tenim yumuşak, ama yüreğim zalim; ben soktum mu öldürürüm." "Yılan gibi mi?" "Evet, tıpkı yılan gibi. Yaşam bir yılandır. Onlar da aynı Firdevs. Yılan, senin yılan olmadığını anlarsa sokar. Zehirli iğnelerin olmadığını bilirse hayat seni bir lokmada yutar."
Evet alçaklık bendeydi: öyle yumuşak görünüyordum ki. Siz beni parçalamaya çalışırken, ben gizli gizli onarırım kendimi. Sonunda bilmediğiniz bir şey olur çıkarım ve sizi suçlarım: beni mahvettiniz diye. Sizlerle birlikte başarısız gibi görünürüm: fakat sonunda ihanet ederim sizlere. Hep bir yerde takılmamı beklersiniz; ben de aynı şeyi beklerim heyecanla. Sonunda, yarım yamalak bir başarıyla sıyrılırım işin içinden. Başarısızlığın sevimliliğine kapılırım ve sonunda gerçek başarısızlara ihanet ederim. Kusura bakmayın derim: hiçbir işi sonuna kadar götüremiyorum, başarısızlığı bile. Oysa kendimi onlara, olduğumdan başarısız göstermek için ne kadar çırpınmışımdır.
Halil Cibran
"Birbirinizi sevin ama sevginizi prangaya dönüştürmeyin, bırakın ruhlarınızın sahilleri arasından dalgalanan bir deniz olsun aşk. Birbirinizin kadehini doldurun ama tek kadehten içmeyin. Birbirinize ekmeğinizden verin ama aynı somunu ısırmaya kalkmayın. Birlikte şarkı söyleyin, birlikte dans edin, birlikte eğlenin fakat her biriniz tekliğini unutmasın. Lirin telleri ayrıdır ama tek bir ezgiyle titreşir.
Bildiğim bir şey varsa, talih ve talihsizlik, aynı kuyudaki iki kovadır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.