Merhabalar,
Halil Cibran, ünlü ressam aynı zamanda şair ve filozof. Filozof olması çok şeyi değiştiriyor, yansıttığı o soyut gerçekliklerinin arkasındaki somutluğuyla.
meczup?
-halk dilinde deli,fakat kelime anlamı bakımından tanrı sevgisiyle aklını yitirmiş, tanrı aşığı kimse.
Halil Cibran meczup kitabıyla meczupların gözünden bakıyor dünyaya. Gerçek benliğini kucaklamaya çalışan hatta bunu becerebilen insanoğlunu ele alıyor o kısacık ve birbirinden farklı öyküleriyle.
En beğendiğim öyküleri çarmıhtaki adam,nar ve iki bilge oldu.
Öykülerindeki o felsefik yaklaşımlarla ortaya çıkarmak istediği ana fikirleri, üslubuyla harmanlayıp karşımıza çıkardığı o akıcı dili hayran bırakan cinstendi.
Üstünde düşünülmesi gereken bir kitap ve öyküler.
Tavsiye ederim.
"Daha ne olduğumuzu bile bilmezken,ne olacağımızı tartışmanın ne âlemi var?"
"Susamıştım, içmek için bana kanımı verin diye size yalvardım. Çünkü bir meczup,kendi kanından başka neyle giderebilir ki susuzluğunu?
Dilsizdim, açılmış yaralarım aracılığıyla konuşmak istedim. Gündüzlerinizin ve gecelerinizin tutsağıydım ve daha engin gündüzlere ve gecelere doğru bir kapı aradım.
Ve şimdi gidiyorum, çarmıha gerilen diğer insanların gittiği gibi."