"Bazen aynı dili konuşmak yetmez. Bir de aynı yerden anlamak gerekir.
T. S. Eliot
T. S. Eliot
"...İngilizce bilmek için onu iki kez öğrenmek gerekir, biri okumak öbürü de konuşmak için. Bir İngiliz yüksek sesle bir kitap okurken yabancının biri kitaba bir göz atarsa gördüğüyle duyduğu arasında hiçbir bağ kuramaz. Bu neden böyle? İngiltere sürekli olarak çeşitli halklar tarafından fethedilmiş olduğundan, sözcükler hep aynı biçimde yazılmış, bununla birlikte onları söyleyiş biçimi sık sık değişmiştir. Yazının anlamını belirleyen işaretlerle söyleyişi düzenleyen işaretler arasında elbette bir fark vardır. Sadece ünsüzleri kullanarak, yazısıyla son derece açık bir dil yapmak kolay olurdu ama bu dili konuşamazdık. Cebirde işte bu dilden bir şeyler vardır. Bir dil söylenişinden çok yazımıyla daha açıksa, bu onun konuşulduğundan daha çok yazıldığına işaret eder. Mısırlı bilginlerin dili böyle olabilirdi; bizim için ölü diller böyledir.Kullanılmayan ünsüzlerle dolu dillerde yazı sözden bile önce gelmiş gibidir, polonezi böyle bir durumda kim düşünebilir?..."
Sayfa 46 - İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
Bazen aynı dili konuşmak yetmez, birde aynı dili anlamak gerekir. T.S. ELİOT
Ayrıca, Roma idari birimlerine göre bölgelere ayırarak Ortodoks kesimin konuştuğu dil konusunda rakamsal verilere yer veren Kitromilides, iç batı Anadolu' da Frigya olarak tabir edilen kuzey kesimde bulunan 19 Ortodoks yerleşim biriminden 14'ünün, Psidia olarak tarif edilen bugünkü Isparta, Afyon, Burdur, Antalya ve Konyanın bir bölümünü kapsayan kesimdeki 6 Ortodoks yerleşim biriminin tamamının dili Türkçe olup Rumca'dan eser yoktur. Pamfilya olarak adlandırılan Antalya ili, özellikle Kemer-Alanya arası ve çevresinde de 7 Ortodoks köyünden 6 tanesi Rumca bilmeyen köylerdir. Bu tablo karşısında şunları söylemek mümkündür: Eğer çevredeki yoğun Müslüman nüfus baskı oluşturduysa bu baskı aynı coğrafyada yer alan tüm köyler üzerinde olurdu veya günlük yaşamı idame ettirmenin bir zorunluluğu olarak Ortodoks Rumlar Türkçe konuşmak zorunda kaldıysa mevcut tüm yerleşim birimlerinin hepsinde istisnasız Türkçe konuşulması gerekirdi. Bu durumda iç batı anadolu'nun kuzeyindeki 19 yerleşim biriminden 14'ü Türkçe konuşurken neden 5 köy Rumca konuşuyordu, ya da diğer kesimlerdeki 7 Ortodoks köyden neden sadece birisi Rumca konuşuyordu? Bu köyler Üzerlerinde her hangi bir baskı hissetmemişler miydi? diye bir soru sorulabilir. Sonuç olarak, tüm bu bilgilere dayanarak kendi dilleri olan Rumca'yı konuşan Rumların varlığı göz ardı edilemeyeceği gibi, Türkçeden başka dil bilmeyen ve bu dille ibadet eden bir Türk Ortodoks nüfusun da var olabileceği göz ardı edilmemesi gereken tarihi bir gerçektir denilebilir.
Babamın okuma merakı ile ilgili pek çok anı vardır Ankara yıllarından. Bunlardan biri de Erol Güney'den. Erol Güney, Rusya'dan göç etmiş bir Yahudi gazeteciydi. Babamla birlikte Puşkin'in Yüzbaşının Kızı romanını Türkçeye çevirmişlerdi. Babamın Almanca'dan Erol Güney'in de Rusça aslından yaptıkları çevirilerin harmanlamasını ve düzeltmelerini
113 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
Kitabın ilk sayfalarında olay akışını takip etmekte biraz zorlandığımı söylemeliyim. Okumaya başlamadan önce, yazar ve kitap hakkında araştırma yapmadım, sadece o anki ruh halime bağlı olarak ismini ve kapak tasarımını beğenerek sipariş ettim. Okumakta zorlanmamın sebebi ise, olayların birbirinden bağımsız ilerlediğini bilmiyor oluşum, bu nedenle
Herkes Herkesle Dostmuş Gibi
Herkes Herkesle Dostmuş GibiBarış Bıçakçı · İletişim Yayınevi · 20211,842 okunma
Reklam
683 öğeden 651 ile 660 arasındakiler gösteriliyor.