Londra da başlayan Konyaya uzanan içinde Şems ve Mevlana konularını içeren bu romanda Karen Kimyanın dünyevi sorunlarıyla boğuşmasını izlemlerken , kendimi ilahi aşkın ortasında buldum… Ruhum bu bedende oldukça kuran ın kuluyum , seçilmiş muhammedin yolunun toprağıyım diyor mevlanam . gelelim karen kimyaya karen kimya demişken ismi kimya şems i
Kitabın aşk, para, sanat, dram, halk gibi temaları içeren aynı zamanda güzel mesajlar veren bir konusu var. Macide ve Ömer 'in aşkını içeren kitap karakterlerin iç konuşmalarına ve kendi ile duygusal hesaplaşmalarına çok güzel değinmiş. Ömer'in her olayda kendini sorgulaması ve yaptığı hatalara içindeki şeytanın neden olduğunu düşünür.
Macide ise, hayat felsefesinden ödün vermeyi hazmedemeyen temiz, dürüst, duygusal, zeki ve ölçülü bir kızdır. Benim favori karakterim oldu.
Kitap, Ömer ve Macide'nin tanışmasıyla başlar ve hızlı bir şekilde evlenmek zorunda kalırlar. Ancak Ömer’in garip fikirli arkadaşları ve çevresi zamanla Macide'yi rahatsız etmeye başlar ama yine de ilişkilerini bozmak istemez. Ancak Ömer'in gitgide tuhaflaşması ve yaptığı yanlışlar Macide'ye ayrılık kararı aldırır ancak o an kendisini bekleyen sürprizden habersizdir.
Heyecanlı sonu için kitabı okumaya davetlisiniz
Yaşamak; adı altında bir insanın varlığını sürdürürken yaptığı hata ile hayatının geri kalan ömrüne birden fazla acıyı ve ölümü sığdıran, bir insanın deneyimleyeceği her türlü olguyu, aslında hayatın gerçeklerini anlatan çok güzel bir kitap.
Öyle bir hayat ki; mutluluk ile hüzün, zenginlik ile yoksulluk, yaşam ile ölüm, dostluk ile düşmanlık, sevmek ile ayrılık, tutunmak ve kopmak hepsi bir arada. Yaşamak aslında tam da bu.. Sevinçler, Acılar, Ölümler, Doğumlar, Üzüntüler, Ağlamalar, düşünceler, mutluluklar, hayaller daha birçok şey.
Kitap, Zengin bir ailenin çocuğu olan Fugui, aile servetini kumarda kaybederek dramatik hayat çilesini başlatır.
1993 yılında Yu Hua tarafından yayımlanır yayımlanmaz yasaklanan bu kitap, bir çok ülkede çok satan kitaplar listesine girdi.
Bu kitabını da gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim. Şimdiden keyifli okumalar diliyorum.
Bir Ayrılık Anatomisi
Karakterimiz ayrılık aşamalarını sevdiceğiyle konuşur gibi ona mektuplar yazarak bir güzel ifade etmiş.Okunmayacağını bildiğimiz mektuplarda daha özgür ifade ederiz kendimizi her şeyi sınırsızca yazarız .Ayrılık aşamalarını sadece aşk acısı olarak görmüyoruz tabiki içinde en büyük etki ama yazar yüzleşmesini de gösteriyor.Kendi kendime konuşmayı sevdiğimden midir nedir karakterle kendimi özdeşleştirdim.
Sohbet aracılığı ile içimize dokunan bir kitap.
144 syf.
·
Not rated
Zeus Kabadayı ismi ile instagramda videolarını gördüğüm de tanıdım. Kendisinin aynı zamanda şarkıları da var. Kitaba gelince uzun zamandır evde duruyordu. Zamanında 1 TL karşılığında bit pazarından almıştım :)
Kitap bana göre çerezlik bir kitap. Edebi açıdan pek bir şey katmaz. Tarzını söylemek de zor. Günlük deneme karışımı bir şey. Yazar ayrıldığı sevgilisi ile konuşuyor, kendiyle konuşuyor. Arada bizle konuşuyor. Yalnızlık, Aşk ve Ayrılık temalı diyebiliriz. Alıntı olarak bayağı eklemişim. Bende de uyandırdığı duygular oldu.
Hayatıma çok kadın girip çıkmış olsa da ilişkiler olayında pek başarılı olamadığım, flörtten ileri bir yol alamadığım için olabilir.
Yalnızız sonuçta. Kitapta yüzümüze bunu çarpıp duruyor.
Pişmanlığımızı söylüyor, yanlış yaptığımız yerleri hatırlatıyor. Neden olmadığını düşündüğümde haksız olmadığımı tekrar görüyorum.
Zor konular. Çevremde güzel ilişkiler görünce imrendiğim oluyor. Kendime bakınca bunu hiçbir zaman başaramayacağımı da biliyorum. Bu da işin üzen kısmı. Ama yazarın dediği gibi de "Bazı insanlar, buna ben de dâhil olmak üzere yalnız kalmaya gelemiyoruz."
Son yıllarda bildiğim tek şey var sevmek ve sevilmekten uzaklaşıp kendimi asosyalliğe verip bilgisayar oyunlarında kaybolduğum.
Hayalet Gemi
Mümtaz ile Nuran'ın aşkının arka planında toplumun içinde yaşadığı zamanı muhteşem üslubu ile anlatan Ahmet Hamdi' ye hayran olmamak mümkün değil.Mümtaz'ın yaşadığı ayrılık sonrası hâleti ruhiyesinin betimlemesi beni benden aldı." Genç adam cennet ve cehennemini beraberinde gezdiriyordu.Bu iki haddin arasında,uçurum kenarlarında şiddetli uyanışlarla dolu bir somnambül hayatı vardı.Bu iki zıt ruh hâletinin arasında etraflarında konuşur,dersini verir,talebelerini dinler,yapacaklarını tarif eder,hülasa kendi hayatını yaşardı.Zaman olurdu ki bütün hayatı sadece kaçışlardan ibaret kalırdı.Zavallı Mümtaz,İstanbul sokaklarında bir nevi hayalet gemi gibi yaşıyordu.Her özlediği yerden biraz sonra kendi içindeki rüzgar onu kovuyor,haberi olmadan lengerler alınıyor,yelkenler şişiyor ve uzaklaşıyordu." Gerçekten herkesin içinde yaşadığı ama kelimelere dökemediği harika bir iç hikaye.
