Çelik dişli çenesinde yaşamın bizler, bir et parçası...
Ayrılacak ruhum, bedenim; senelere göğüs gerdiği sevgilisinden. Biliyor ve titriyor bedenim, ruhumsa korkunun şehvetinde öfke nöbetinde; diş takırdatıyor, bedeni sarıp sarmalayacak buhranların dizgin vurulmaz ateşinde!
Tümü, ne için yaşananlar bilemiyor oysa, doğa feryat tanımaz. ‘’Yerde, birazdan toprağın hükmünü göstereceği moraracak et parçası; aslından, bir çırpıda ayrılacak! Önce tadılacak ölüm, ardından kaçarak gidilecek bu nefret membaı yerden; adalet buuduna.
Kan ter içinde ve ter, kan!
İnsanlık onulmaz bir aman içinde.
Kimimiz can çekişerek, kimimiz devşirerek;
Elbet öleceğiz.
Ayrılık değil... yalnız;
Bedenin ruhtan ayrılışı, ruhtan ayrılıkta ölüm.