Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ABD'de yirmiden fazla etnik grup var, çoğunun okulları, dernekleri, gazeteleri var, ama orada siyasi ayrılıkçı hareketler çok zayıf; neden? Herkese anayasanın sağladığı garantiler altında ve sınırları içinde kendini özgür hissediyor; işsizlik ve enflasyon oranı o kadar düşük ki , Afro- Amerikalı bile tüm sosyal ayrımlara rağmen devlete bağlıdır. ABD'yi bölünmez yapan şey , Anayasa özgürlükleri ve ekonomik refahtır.
“Ülke bütünlüğünün korunmasından yana gayrimüslimlere güvenemeyen İttihat ve Terakki de bir süre sonra Türk ulusçuluğuna kaydı. Böylece Osmanlı toplumunda 1908 devrimi ile doğan ve gelişen birlik ve dayanışma ruhu kayboldu. Parti, ülke bütünlüğünü korumak ve ayrılıkçı akımlarla mücadele etmek için giderek sertleşmeye başladı. Bu sertliğin dozunun zamanla artarak despotizme dönüşmesi, özgürlük ve demokrasi yanlılarını ciddi biçimde rahatsız etti.”
Sayfa 44
Reklam
“Ayrılıkçı hareketler halkın temsilcisi olma niteliklerini kanıtladıklarında bu hareketlere yardım etmek, başka güçlerin daha önceki müdahalelerini engellemek ve katliam tehdidi altındaki halkları kurtarmak için devletler işgal edilebilir ya da haklı olarak savaşa başlanabilir.” Legalist paradigmanın kapsamını genişletmeye dönük bu öneriler “insani müdahale“ başlığı altında tartışılıyor. Walzer, “insani müdahale“ olarak adlandırılan kavrama ilişkin açık örneklerin çok nadir olduğunu belirtiyor ve aslında hiçbir örnek bulamadığını, sadece insani saiklerin başka saiklerle bir arada olduğu karışık vakalar bulduğunu ifade ediyor. Hindistan’ın Bangladeş‘i işgalini olası bir örnek olarak sayıyor (aslında sadece bu örneği zikrediyor) çünkü bu sınırları ve amacı kesin olarak tanımlanmış bir kurtarma operasyonu “idi” ve Hint birlikleri ülkeye girdiler ve çabucak çıktılar.
19. ve 20. yüzyıllarda meydana gelen ayrılıkçı milliyetçi hareketler neticesi yalnız kalan Türkler, kimliklerinin ne ve vatanlarının neresi olduğunu sorgulamaya başlamışlardır. Nitekim Balkanlar'ın yitirilmesiyle yitik vatan, milli belleğin gerisine atılmış: yeni bir Türk tarihi ve coğrafyası kurgulanarak edebiyatta Anadolu ve Asya'ya dönüş metaforu daha fazla işlenir olmuştur. Dilin ve kimi zaman dinin kıstas olarak alındığı bu yeni söylem. Anadolu Türklüğü ile Orta Asya Türklüğü arasında bir bağ tesis etmek istemiştir.
Sayfa 175 - Ontolojik Güvensizlik Ve Yeni Vatan Arayışları: Manevî Yurt, Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Self determinasyon; Uluslararasi hukuk cercevesinde "Tum halklarin siyasi, ekonomik Ve sosyal rejimlerine Karar verme serbestligi " olarak Tanimlamistir Self determinasyon ilkesinin kokeni 4 temmuz 1776 Amerika bagimsizligina dayandirilirken 1789 Fransiz devrimiyle esas olarak sekillendirildigi dile getirilmistir . 1.Dunya Savasi sonunda Woodrow Wilson tarafindan ortaya konulan 14 ilke arasinda yer verilmesiyle olusmustur Dunyada ulkelerin sadece 20 tanesinde etnik olarak homojen Bir durum soz konusu Ulkelerin %40 Dan fazlasi 5 veya daha cok etnik yapidadir Ispanyada 17 ozerk 2 ozerk Kent Italya 5 ozerk 20 idari bolge var Bir teror orgutunde hava araci kullan ilk orgut IRA olmustur (1974) Bruksel Merkezli Federal 3 ana topluluk kendine has marslari , bayragi , parlemento
Bedirhan aşiretinden Muhammed Osman ise 1919 Nisan'ında Kürdistan gazetesinde Taşnakların "Büyük Errnenistan" projesine karşı çıkarak şu satırları kaleme almıştır: "Ermeniler!... Bu yaygaracılar, bu şımarık sevdalılar istemlerini ne derece haksız, iddialarının ne derece temelsiz olduğunu anlayabilmek için tarihleri, istatistikleri bir defa karıştırmak zahmetini hala mı hissetmiyorlar?" Kaynak: Bkz. Avni Özgüre!, Ayrılıkçı Hareketler, Altın Kitaplar, İstanbul, Temmuz 2006, s.155 vd.
Sayfa 36 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
bir başka mühim sonuç da, radikal laikliğin Türkiye’de radikal İslâmcılığın doğuşuna zemin hazırlamış olmasıdır. Bu sebeple Türkiye'deki radikal İslâmî hareketler, bir bakıma “laisizm dini”nin gayri meşru çocuğudur demek yanlış olmayacaktır. Bu hareketler, her ne kadar 1960'lı ve 1970'li yıllarda Mısır, Pakistan ve İran'daki hareketlerden etkilenmiş olsalar da, bu etkiler Kemalist ideolojinin yarattığı baskı ortamından beslenmekteydiler. Bugün cumhuriyet rejiminin başlangıçtan beri iki temel fobisi yani etnik kökene dayalı ayrılıkçı hareketler korkusu (etnofobi) ile İslâm'a dayalı –kimilerine göre irtica, kimilerine göre bastırılmış İslâm'ın dirilişi- denilen İslâmî hareketler korkusu (islamofobi) da bu zeminde temellenmektedir.
Sayfa 124Kitabı okudu
Millet olmak, yani farklı dil,örf, âdet, geleneklere sahiplik İslam toplumunun evrensel ilkelerine tezat oluşturmadığı gibi,bu tam aksine ilahi kuralın gereğidir. Yani aslında millet-ulus anlayışına karşı çıkmak İslama ters düşmektedir. Dolayısıyla farklılıkları yok etmek,"Sünnetüllah"a müdahaledir.Bilmeden bunu savunmak,yeltenmek hata,bilerek buna kalkışmak Allah'a karşı gelmek, dolayısıyla ilahi sistemi reddetmektir. Kur'an'ı Kerim'de; "Ey insanlar, sizi bir erkek ve bir kadından yarattık; birbirinizi tanımanız için,sizi milletlere ve kabilelere ayırdık.Allah yanında en üstün olanınız günahlardan en çok uzak olanınızdır.Allah bilendir ve haberdar olandır.(Hucurat,13) denilmektedir. Bu ayetle Cenab-ı Allah bizlere,bizleri farklı kılmaktaki amacının bir imtihan olduğunu işaret etmektedir.Yani demektedir ki; bu duygular, farklılıklar aranızda husumete sebep olmasın, sakın bunlara bakarak aldanmayın.Fakat insanlık ve medeniyetin bir tamamlayıcı parçaları ve zenginlik olsun; bunlarda aşırı gidip farklılıkları kutsallaştırmayın!
26 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.