Abdülhamid'in bu sistemle amaçladığı en önemli siyasi sonuç ise Kürt aşiretlerini Osmanlı sistemine entegre ederek küçük aksamalara ve kesintilere rağmen XIX. yüzyıl boyunca ısrarla devam ettirilmeye çalışılan merkezileşme sürecini tamamlamak ayrılıkçı hareketleri engellemek ve kendi otoritesini Kürt coğrafyssında güçlendirmekti. Devlet XIX. yüzyıl boyunca gerçekleştirdiği birçok askeri sefer sonunda Kürdistan'da kalıcı bir egemenlik sağlamakta başarılı olamamıştı. Seferler sırasında geçici bir hakimiyet sağlayan Osmanlı yönetimi, askerin geri çekilmesinden sonra her şeyin yeniden eski haline döndüğünü, Kürtlerin asker ve vergi vermemek konusunda israr etmeye devam ettiklerini görüyordu Dolayısıyla Kürdistan'ın mevcut sistemle kontrol edilmesi bu bölgede oldukça maliyetli olacak sürekli bir askeri güç bulundurmayı gerektiriyordu. Abdülhamid bu bölgede istikrarlı bir egemenlik kurmak için Kürtlerin ikna edilmesi gerektiğini çok erken bir dönemde anlamıştı. Halbuki reformcu ve rüşvetçi olarak algılandıkları için bölgede sevilmeyen memurlar yüzünden Osmanlı bürokrasisi burada sevilmiyordu. Askeri reformcular da orduya yeterli sayıda Kürt katmakta başarılı olamamışlardı. Sultan, Osmanlı merkezileşme sürecini o döneme kadar uygulanandan daha farklı bir yön- temle sonuçlandırmayı daha doğru bulmuştu. Doğrudan Osmanlı ordusuna bağlı olacak aşiret alaylarının kısa bir süre içinde kendi bölgelerinde Osmanlı merkezi gücüne hizmet edecek ve gücü pekiştirecek araçlara dönüşecekleri beklentisi Hamidiye sisteminin kuruluşundaki en temel saiklerdendir..
Sayfa 190 - NûbiharKitabı okudu
RUSYA MÜCADELEDE ÖNE GEÇTİ 28-29 Kasım 2006 tarihleri arasında Letonya’nın başkenti Riga’da gerçekleştirilen NATO zirvesi, zirve sonucunda “alınan ve alınamayan kararlarıyla” tüm Avrasya coğrafyası açısından önemli sonuçlar yaratabilecek bir sürecin başlangıcı olarak değerlendirilebilir. Zirvede alınan kararlar ve atılamayan adımların Avrasya
Reklam
Tamil halkına yönelik devlet tarafından atılan ayrılıkçı adımlara ikinci en büyük tepki 1970'lerde gelmiştir. 1972 yılında başkan olan Jayewardane Sinhale Kralı'nın halefi olduğunu belirtmiştir. Başkan Junius Richard Jayawardene'nin altın kuralları 1972'den itibaren uygulanmaya konulmuştur. Bu altın kurallar şunlardır: 1) Budizm, 2) Tarım, 3)
Sayfa 74 - HükümdarKitabı okudu
Bakara-228: Boşanmış kadınlar kendi başlarına üç aybaşı dönemi beklerler. Eğer Allah’a ve ahiret gününe inanıyorlarsa, Allah’ın rahimlerinde yarattığını saklamaları kendilerine helal olmaz. Kocaları (buletu-hunne) bu süre içinde barışmak isterlerse eşlerini geri almaya daha çok hak sahibidirler. Erkeklerin kadınlar üzerindeki hakları olduğu gibi,
Bedirhan aşiretinden Muhammed Osman ise 1919 Nisan'ında Kürdistan gazetesinde Taşnakların "Büyük Errnenistan" projesine karşı çıkarak şu satırları kaleme almıştır: "Ermeniler!... Bu yaygaracılar, bu şımarık sevdalılar istemlerini ne derece haksız, iddialarının ne derece temelsiz olduğunu anlayabilmek için tarihleri, istatistikleri bir defa karıştırmak zahmetini hala mı hissetmiyorlar?" Kaynak: Bkz. Avni Özgüre!, Ayrılıkçı Hareketler, Altın Kitaplar, İstanbul, Temmuz 2006, s.155 vd.
Sayfa 36 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Batının Yıpratıcı Kozları
Alman Ortadoğu uzmanı Kurt Ziemke, 1930'da yayım­lanan Die Neue Turkei adlı kitabında, şöyle diyordu: "İngilizler Musul'da hedeflerine ulaşmak için bir yandan Türkiye'deki ayrılıkçı hareketlere destek verirken, diğer yandan da Kemalist akımın yayılmasını engelleyecek ön­lemlere başvurmuşlardır...Yapılması gereken, Kemalist Cumhuriyet'in hem din düşmanı, hem de Kürt düşmanı olduğu temasını gündeme getirip işlemektir."
Sayfa 256 - Otopsi,2008Kitabı okudu
Reklam
91 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.