Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yok bende mezar kazardım:)burda da ayrımcılık:))
"Mösyö'nun Arkadan bıçaklanmış olması da cinayetin bir kadın tarafından işlendiğini gösteriyordu.Poriot başını salladı . Arkadan bıçaklanması öyle.Ama kazılmış mezar , hayır.Bu yorucu zor bir iş.O mezarı kazan bir kadın olamaz.Mösyo erkek işi bu."
208 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Biz bu kitabı denizlikitapkulubü arkadaşlarımızla okuduk. Kitaplığımda okunmayı bekleyen eserlerdendi. İlk başları kitabı okurken zorlandım, hatta sıkılmaya başlamıştım. Ama okumaya devam ettikçe o kadar sevdim ki anlatamam size. Kitabımızın konusuna gelecek olursak eğer; yoksul bir balıkçı ailesinin hayatını anlatırken aynı zamanda insan ilişkilerini de bize aktarıyor. Roman da 1950’li yıllardaki sınıflar arası adaletsizlik, sınıflı topluluk, ayrımcılık, gelir eşitsizliğinin de harmanlanarak okuyucuya aktarılıyor. Aslında günümüzden de izlerinin olması, okurken hem o yıllar ile hem günümüz arasında bir bağlantı kurmamızı sağlıyor. Bana bu kitap aslında kendi varlıkları doğrultusunda hareket ederek, haklı olmakla bir kazanç sağlanamayacağı gibi gücü doğru kullanmıyorlar. Roman kısmen bilgilendirici, özgünlüğü tartışamaya açık olarak okuyucuya sunuyor. İyiliğin ve kötülüğün harmanlandığı, sömürü düzenine yapılan bir eleştiriyi okuyoruz aslında. Toplumsal gerçekliği, adaletsizliği, rantlaşmayı o kadar güzel okuyucuya yansıtıyor ki. Ben okurken çok etkilendim, çok beğendim. Beni etkileyen alıntıları da sizinle paylaşıyorum. Kitap kokulu okumalar dilerim.
Deli İbram Divanı
Deli İbram DivanıAhmet Büke · Can Yayınları · 20211,565 okunma
Reklam
Kitap Devleti'nin Anayasası...
1- Ülke, kitap okuyan ve okumayan olarak keskin bir şekilde ayrılır. (Evet, yegane ayrımcılık bu olacak; kitap okumayı tercih etmeyen vatandaşlar sınır dışı edilmeyecek tabii ama oy verme hakkı elinden alınacak.) 2- Okulda sadece kitap okuma alışkanlığı kazandırılacak. Hçbir şey öğretilmeyecek kitap okumaktan başka. Eğitim on yıl olacak ve bu on
Sayfa 42 - İz Bırakan Kalemler (İBK) Yayınevi, 1. Baskı, Ekim 2023Kitabı okudu
İnsanlıktan uzaklaştık
Dünya üzerinde.. Yedi milyar insanız.. Ve yaklaşık.. Beş milyar yaşından.. Bir gezegende yaşıyoruz.. Bazen çok kalabalığız.. Bazense.. Bir ele..
"Bana kalırsa, ayrımcılık yapmayan bir aşk, nesnesine haksızlık ederek kendi değerini kaybeder. Ayrıca her insan sevgiye layık değildir."
Sigmund Freud
Sigmund Freud
Kadınların daha fazla tükenmişlik yaşamalarının nedenleri.
Yapılan araştırmalar, kadınların tükenmişlik oranlarındaki yüksekliğin nedenlerinden birinin, yaptıkları işte ödüllendirmeyle çok fazla karşılaşmamaları, daha zor şartlarda çalışıp daha az kazanmaları ve erkeklere kıyasla daha büyük bir stres altında olmalarından kaynaklandığını söylüyor. Kadınların özgürlükleri ve özerklikleri daha dar, etkileri daha az, işlerinin çeşitliliği daha dar, kendilerini geliştirecek zorluklarla daha az karşılaşıyorlar ve iş ortamları çok daha olumsuz. Kendilerini ifade etme ve geliştirme olanakları daha kısıtlı ve bir bütün olarak yaptıkları işten aldıkları karşılık da daha az. Araştırmalar ayrıca kadınların özellikle erkek egemen meslek dallarında ayrımcılık ve tacize maruz kaldıklarını gösteriyor. Daha çok tükenmişlik düzeyi bildirmelerinde şaşılacak bir durum olmasa gerek.
Reklam
Evvela okuyucum; bunlar hikâye değil tarihtir. Jacques'ın edepsizliklerini anlattığın zaman kendimi Tiberius'un hovardalıklarını anlatan Suetonius'dan daha suçlu bulmuyorum. Zaten Suetonius'u okursanız onda hiçbir kabahat balmazsınız. Neden Catullus'u, Martialis'i Horatius'u, Juvenalis, Petronius'u okurken
Sayfa 209Kitabı okudu
712 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
42 günde okudu
CHARLES DİCKENS BÜYÜK UMUTLAR İNCELEMEM
Pip’in sürükleyici hayatını anlatan bu roman, 19. yüzyılda İngiltere’deki maden köylerindeki yaşamı yansıtıyor. Köyün madencisi Joe Gargery’nin çok zor koşullarda çalıştığı, ancak yine de çok fakir olduğu romanda yansıtılıyor. Romanda köylü ile şehir sakini arasındaki uçurum da fark ediliyor. Çünkü Bayan Havisham’ın kibirli tavrı; Estella’nın
Büyük Umutlar
Büyük UmutlarCharles Dickens · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202114,1bin okunma
Bu ideolojik saldırıda, Holokost önemli bir rol oynuyor. Açıkça görülüyor ki, tarihteki bir zulmü çağrıştırmak, günümüzde yapılacak bir eleştiriyi saptırmak için kullanılıyor. Yahudiler, pozitif ayrımcılık programlarına karşı çıkmak için, kendilerinin de geçmişte çok çektiği "kota sistemi"ni bile bir bahane olarak kullanabiliyorlar. Bunun da ötesinde, Holokost çerçevesi antisemitizmi, Yahudi olmayanların Yahudilerden mantıksız bir şekilde nefret etmeleriyle sınırlıyordu. Bu da, Yahudilere karşı duyulan düşmanlığın, gerçekten çıkar çatışmalarından kaynaklandığı olasılığının önüne geçiyordu. (Bu konuya devam edeceğiz.) Bu durumda hemen Holokost'a sığınmak, Yahudilere yapılan her eleştiriyi gayrimeşru kılmak için başvurulan bir taktik oluyordu: Bu eleştiriler sadece patolojik bir nefretten kaynaklanabilirdi.
Karşılıksız sevgi vermesi gereken birinin yaptığı ayrımcılık kadar acıtan başka bir şey yoktur.
Sayfa 123
Reklam
176 syf.
7/10 puan verdi
Pes Etmemek Ruhu Gorki'nin Mücadelesi ve Başarısı
Gorki'nin Benim Üniversitelerim kitabı, sanki bir film izliyormuşsun gibi sürükleyici bir otobiyografi. Fakir bir Rus çocuğunun zorlu hayat yolculuğu, bize umut ve ilham veriyor. Yoksulluk, açlık, ayrımcılık... Gorki her şeye rağmen pes etmiyor ve kendi kendine bir üniversite eğitimi alıyor. Bu kitapta sadece Gorki'nin hikayesini değil, aynı zamanda hayatta kalmanın ve gelişmenin ipuçlarını da buluyoruz. Zorluklar karşısında asla pes etmemek, her zaman öğrenmeye açık olmak ve hayallerimizden vazgeçmemek... Gorki'nin usta kaleminden akan akıcı dil ise bu zorlu yolculuğu keyifli hale getiriyor. Benim Üniversitelerim, kendini geliştirmek ve hayallerinin peşinden gitmek isteyen herkes için bir başucu kitabı. Hazır mısın, Gorki'nin ilham verici dünyasına dalmaya?
Benim Üniversitelerim
Benim ÜniversitelerimMaksim Gorki · İş Bankası Kültür Yayınları · 20168,9bin okunma
472 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Çalınan / Ann-Helen Laestadius Çeviren: Yonca Mete Soy İsveç’in yerli halkı Samilerin yaşayış, gelenek ve göreneklerini anlatan, temelini yaşanmışlıklara dayandıran, anlatılan hikayedeki ayrımcılık, ır*çılığa varan fanatizm rengeyik istismarı le can acıtan bir hikayeydi #çalınan. İsveç’in kuzeyinde, geçimini rengini yetiştiriciliği ile sağlayan ailelerden biriydi Elsalar da. Rengeyikleri sadece geçim kaynakları değil ailenin bir ferdi gibiydi. Bir gün Elsa‘nın geyiği katledilir ve peşisıra birçok rengeyiği de. Sayısız şikayete rağmen kanunlar Sami ailelerin sesini duymaktansa güçlü olanın yanında olmayı tercih eder. ta ki Elsa bu haksızlıklarla mücadele etmeyi seçene dek. Kitaptan hemen sonra Çalıntı adlı filmi de izledim. Görsel şölen ve müzikler çok güzeldi; ancak kitaba oranla oldukça özet gibiydi. Kitapsa yer yer tekrar düştüğü hissi verdi; ancak hem İsveç edebiyatının durağan havası finale doğru biraz hareketlendi, hem de işlenen konu adaletsizlikler ve can istismarı olduğundan Elsa’nın mücadelesi nereye varacak diye kitap da film de kendine bağlamaya yetti okurunu ve izleyicisini. Mutlu bir hafta sonu olsun #alıntılarım “Sevmek öyle rastgele ağza alınmayacak kadar büyük bir sözdü.” “Gülmek zorundasın çünkü aksi taktirde için ölür. Bedenin her şeyi depoluyor, biliyorsun.” #tavsiye
Çalınan
ÇalınanAnn-Helén Laestadius · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20248 okunma
.... Gelin Birazda Düşünelim: KÖLELİK Kölelik en genel tanımıyla, bir başka insanın “metası” olmaktır. Yani kişisel bir özgürlük ya da söz hakkı sadece sahibi tarafından belirlenmesi ve insandan ziyade “makine” olma durumudur. Dünyada uzun yıllar boyunca çeşitli şekillerde uygulanmıştır. İlk olarak yaklaşık 11.000 yıl önce ortaya çıkmıştır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.