Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tuhaf bir ayrıntı dikkatimi çekti. Kadının bakışı te­raziye doğru çevrili, ama sahneye iyice bakılacak olursa terazinin kefeleri üstünde hiçbir şey olmadığı fark edili­yor, Rebecca'nın da böyle neye baktığı anlaşılmıyor.
Reklam
304 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
17. Hafta - 17. Kitap 2024 yılında okuduğum 17. kitap, Ursula K. Le Guin’in Ümit Altuğ çevirisiyle Ayrıntı Yayınlarından çıkmış olan Karanlığın Sol Eli adlı bilimkurgu romanı oldu. Elimdeki 2022 baskısı. Bilimkurgu sevdiğim bir tür olmasa da bu kitabı, çok önemli iki ödül olan Hugo ve Nebula’yı kazandığı ve özellikle de toplumsal cinsiyet
Karanlığın Sol Eli
Karanlığın Sol EliUrsula K. Le Guin · Ayrıntı Yayınları · 20213,036 okunma
Bekleme Odası / Sadık Yemni
Kadın bordo eteğini, siyah bluzunu ve yüzünü ölçüp biçerek gülümsedi. Bir şey söylememiş, elini sıkmaya falan kalkışmamış, sadece gözlerini açıp kapatarak merhaba yollamakla yetinmişti. Aşinalık yüklü bakışları bedenini kendi tipiyle kıyaslamaktaydı. Kadınlar bunu çok ayrıntılı bir şekilde yapma hassasıyla doğarlar­dı. Erkekler boya, omuzlara bakmakla yetinirken onlar göz açıp kapayana kadar inanılmadık ölçülerde ayrıntı bolluğu gözlemleyebi­lirlerdi.
Sayfa 187 - Metis Yayınları, 2. Basım, Haz. Yiğit Değer Bengi
Korku örümceği yeniden bedenimde ve emekleye emekleye giderek onu felç ediyor.
Reklam
Birileri bir tutam otu köklerinden sökerek ottan tamamen kurtulduklarını düşünebilirler.Oysa aynı familyadan aynı ot çeyrek yüzyıl sonra aynı yerde yeniden yeşerebilir.
İşte kastettiğim şey de bu. Bahsettiğimiz hususi titizlik herhangi bir özel olaya libidonun sıra dışı odaklanmasıyla meydana gelir sadece. Haddinden fazla ayrıntı ortaya çıkar. Yükselmiş bir öznel değer doğar; bu sebeple, her lay bizatihi gösterilmeli, muazzam ayrıntıyla tasvir edilmeli, etrafına bir çerçeve çizmeli, heykellerle donatılmalı vs. Demek ki her olay, kendine iliştirilmiş devasa değere sahip. Her olgu kendiyle kaim....
Sayfa 243Kitabı okudu
200 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Öykümsü bir roman.. Kitabımız bir ailenin ortanca oğlu Ethem'i abisinin hiç huyu olmayan şekilde yanına çağırıp bir şey konuşacağım demesi ile başlıyor ve olaylar gelişiyor. Kitap boyunca ailedeki üç kardeşin, onların eşlerinin ve baba ile annenin gözünden de okuyoruz hikayeyi. Ben bu tarz bir olay farklı bakış açıları kurgularını seviyorum. Ortada olan tek bir gerçek varken insanların bunu o kadar farklı şekilde algılamaları, yorumlamaları bana büyüleyici geliyor. Yazar da her bir karakteri gerçekten güzel yazmış. Hepsinin kendine has dünyaları vardı. Ben yazarın öykü kitaplarını çok seviyorum ve hepsini de okudum. Roman çıkarttığını duyunca da bir çekindim başta aslında. Çünkü bu güne kadar öykücü olarak bildiğim ne kadar yazar varsa bir roman yazdıklarında hayal kırıklığı olmuştu kitapları. Ama Şermin Yaşar bu döngüyü kırdı benim için. Ha kitap tam bir roman havası vermiyor, o nedenle zaten öykümsü roman dedim en başta. Tüm karakterlerin neredeyse tüm hayat hikayelerini okuyoruz ama romana has bir çok ayrıntı kısmı eksik kalmış. Bu romandaki kurgu bir yada iki karakterin bakış açısından ve çok daha ayrıntılı, bir geçmiş bir günümüz şeklinde de yazılabilirdi mesela ve kurgu bunu kaldırıldı. Ama elbette yazarın tercihine saygı duyuyorum. Bu halinden de gayet keyif aldım. Yazarı sevenlerin hayal kırıklığı yaşamayacağı bir roman olmuş. Objektif bir gözle bakarak yazarı ilk kez okuyacak ve roman okumaya hakim bir insan için belki hoş ama ortalama kaldı kitabı olabilir. Öykü kitaplarını daha öncelikli tercih edebilirler yazara başlamak için bence. Herkese iyi okumalar..
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20234,275 okunma
Reklam
448 syf.
·
Puan vermedi
Beynim yandı Bi kitabın ortalarına doğru bir de sonunda fena şaşırdım Aslında “Son Raunt” kitabına oldukça benziyor ve ben bunu diyerek konuyu özetlemiş oldum Yine de çarpıcı yerleriyle fena ters köşe yaptı diyebilirim. Tabi çok ayrıntı olması ve başlarda sanki sadece gündelik hayattan bahsediyor gibi gelmiş olmasını da es geçemeyeceğim. Entrika, gerilim severim diyenler okusun. “Son Raunt” u okumayanlar için konusu hakkında şunları söyleyebilirim. Yıldız Tilbe’nin de dediği gibi: İki kadın bir adam Aşk çekilir aradan
Aramızdaki Kadın
Aramızdaki KadınSarah Pekkanen · Doğan Kitap · 2018186 okunma
272 syf.
7/10 puan verdi
Selaaamlar! Bu ay fantastiğinr yeni başlayanlar için birçok öneri yaptım sanırım boool bolll listeye kitap eklendi! Bazen bana mesaj atıyorsunuz veya soruyorsunuz fantastiğe yeni başlamak istiyorum ne okuyabilirim diye Son Ejderha Kralı da bunlardan bir tanesi kitabımız ailesinin sorumluluğunu tamamıyla üstlenen Arwen’in hikayesi diyebiliriz. Her şey kasabasına krala eş aramak için gelen askerler ile başlarken Arwen aslında ne olduğunun veya ne gibi özelliklere sahip olduğunun farkında değil. Kitap aslında bir fantastik de görmek isteyeceğimiz tüm ögeleri kapsıyor… Ejderhalar, Elf’ler.. Derken o bayıldığımız tüm ögelerle tanışmış oluyorsunuz. Aslında seri dört kitaplık ve her türlü sanırım ayrı ayrı ayrı okuyacakmışız. İlk kitap kitap olduğu için çok fazla detay veya ayrıntı vermesini beklemedim zaten olaylarda oldukça hızlı ve seri bir şekilde devam ediyordu. Yazının kalemi de akıcı olduğu için 2 saat gibi bir sürede bitirdim kitabı. Çok ağır fantastikler okuduysanız size gerçekten hafif gelecek bir fantastik başladı da dediğim gibi tamamen yeni başlayanlar için uygun. Baş karakteri sevdim başta her şeyi imsak yaklaşsa da cesaretli ve kendine güvenen bir karakter olduğu için empati duyuyorsunuz. Ki sona doğru da diğer kitapları merak etmemiz için yazar yeterli hamleyi yaptı bence, yoğun okuduğum bir dönemde olduğum için bu kitap bana gerçekten iyi geldi sevdiğim bir tür kısa bir sürede akıcı bir halde bitirdim. Kısacası dostlarım özellikle ejderhalar fantastik kitaplarda seviyorsanız ve fantastik adım atmak istiyorum diyorsanız bir şans verebilirsiniz
Son Ejderha Kralı
Son Ejderha KralıLeia Stone · Ren Kitap · 202419 okunma
144 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir yazara ustalık payesini kazandıran şey; okuyucuyu kelimelerden yarattığı yeni bir dünyaya haps ederek yepyeni yaşamlara ortak edebilmesidir. Kelimelerden büyü yapma da denilebilir buna. Kuşkusuz Roberto Bolano usta bir yazardır. Bunu anlamak için sadece kitaplarından birini okumak yetecektir. Mesela, ‘Uzak Yıldız’ adlı kitabında kanlı bir tarihi edebiyat/şiir üzerinden aktarmakla kalmamış yalın ve etkileyici diliyle okuyucuyu sımsıkı yakalamayı da başarmıştır. ‘Tılsım’ romanında ise, geçmiş, şimdi ve geleceği tek an’da birleştirerek Latin Amerika’nın o fırtınalı tarihini sihirli kelimelere dökmüştür. Onca ayrıntı ve ‘ağır olayların’ onca derin ve sade bir şekilde anlatılabilinmiş olması son derece şaşırtıcı bir şeydir. Yazar, kelimeleri hiç durmadan yoğurmuş, yeniden yoğurmuş, sonrada nefesini üfleyerek kahramanlarına hayat bahşetmiştir. Edebiyatın o eşsiz gücü tam olarak budur işte. Bu nedenle Roberto Bolano okumak, bambaşka evrenlere seyahat ederken karşılaşılan her kahramanda kendini görmek anlamına da gelecektir. Buna ‘insanın insana, insanın kendine yolculuğu’ da denebilir…
Tılsım
TılsımRoberto Bolano · Can Yayınları · 2017170 okunma
Gitmeden bildiğim sayısız ayrıntı zihnime üşüştü.
"Yaşamın anlamı" nasıl keşfedilir ?
Logoterapiye göre bu yaşam anlamını üç farklı yoldan keşfedebiliriz: 1. Bir eser yaratarak ya da bir iş yaparak; 2. Bir şey yaşayarak ya da bir insanla etkileşerek; 3. Kaçınılmaz acıya yönelik bir tavır geliştirerek. Bunlardan ilki, yani başarı yolu, oldukça açıktır. İkinci ve üçüncü ise, biraz daha ayrıntı gerektirmektedir. Yaşamda anlam bulmanın ikinci yolu, bir şey -iyilik, doğruluk, güzellik gibi- yaşamak, doğayı ve kültürü yaşamak, son ve bir o kadar önemlisi de olanca eşsizliğiyle bir insanı yaşamaktır. Yani onu sevmektir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.