Ayşe

Aslına bakılırsa bu alacakaranlık kalplerimizdeki kararmayla başlamıştır...
Reklam
Öyleyse?.. İş ne yapmakta? Göklerin rahminde kan renkli şafaklara bürülü bir yeni gün hasretiyle kavrulan insanlığın ıstırabını duymakta... Ezelden gelip ebede giden gerçek kıymetlerin hesabını sormakta... Solmayan renkten, kısılmayan sesten, kırılmayan çizgiden, geçmeyen andan, pörsümeyen yeniden, küflenmeyen madenden haber istemekte... İnsanlığı için için kemiren bu hummanın gerçek çile payını yüklenmekte... Gerçek mânada bir yeni nesil yoğurmakta... Bu yoğurma işinin hamurkârlarını bulmakta...
Her şey ruhtan ibaret; ruh ise Allah ve Resûlünün ruhu... Ona teslim olmaktan başka çare yoktu, ben de teslim oldum ve kurtuldum! - İmam-ı Gazali

Reader Follow Recommendations

See All
Yani, öyle bir hasta ki, dünyaya devâyı getirmek zorunda üstelik...
Medeniyet dedikleri keşiflerin kıvrantısını temsil eden devlerle, o devlerin hâlâ yüzlerce sene arkasından gitmeye çalışan, çırpınan cücelerden ibaret bir âlem...
Reklam
Aklın doğru çalışabilmesi için, bilen özne olarak insandan daha büyük bir gerçekliğin yer aldığı bir hiyerarşide kendi konumunu kabul etmesi gerekir.
İnsan aklı, sahip olduğu bilginin bir türünde, aklın kendi doğası gereği görmezden gelemediği fakat bütün gücünü aştığı için de bir türlü cevap veremediği soruları yüklenen tuhaf bir kadere sahiptir.
Senden uzaklık ateş, sana yakınlık ateş! Azap var mı âlemde fikir çilesine eş? Yaşamak zor, ölmek zor, erişmekse zor mu zor? Çilesiz suratlara tüküresim geliyor! Evet, ben, bir kapalı hududu aşıyorum; Ölen ölüyor, bense ölümü yaşıyorum! Sonsuzu nasıl bulsun, pösteki sayan deli? Kendini kaybetmek mi, visâlin son bedeli?
Sayfa 233Kitabı okudu
Yürü, gölgen seni uğurlamakta, Küçülüp küçülüp kaybol ırakta, Yolu tam dönerken arkana bak da, Köşede bir lâhza kalıver gitsin! Ümidim yılların seline düştü, Saçının en titrek teline düştü, Kuru yaprak gibi eline düştü, İstersen rüzgâra salıver gitsin!
Sayfa 202Kitabı okudu
"İstanbul her sevgilinin ismidir ve her güzel şehre İstanbul demek gelir benim içimden."
Reklam
Ya Rab! Hayatta nedir bu lezzet? Hayata rapteden bu garip kuvvet! Hayat ki bi-beka, pur-derd ü keder, Yine emel O, nedir bu hikmet? ... Vakt-i ecelde mazi bir an, Bir an için mi bunca sefalet? Hatifi bir ses verdi cevabı. Dedi:"Hayatta bu zevk ü kıyamet, Akiller için seyr-i bedayi Cahiller için yemekle şehvet!
Hani amelleriniz? Benim gibi zamanın uzaklarından gelmiş bir garip sizi şu halinizle görse, vallahi size müslümanlar demezdi. Sizler namaz kılan nasranîlere benziyorsunuz. Namaz kılıyorsunuz ama görünüşünüz nasranîler gibi. Dışı kâfire benzeyen insanın içi de ona benzemeye başlar.
Sayfa 133Kitabı okudu