Ona ne anlatılırsa anlatılsın sadece aşkı hissedecekti. Ve hep o aşkla yaşayacaktı ömrünü. O aşk, kızgınlık ve nefret duymasına, intikam duygularının bilenmesine mani olacaktı. o aşk onu sersefil ve perişan ettiği gibi, saadetten çılgın ve mutluluktan sarhoş da edecekti.
Mantıksızlık ve inat erkeklere mahsustur. Biz kadınlar akıllı olmak zorundayız ki, o sivri akıllı erkekleri idare edelim.
Reklam
"Öyle şeyler gördüm ki yaralandım demeye utanırım."
İnsanın inancı kalbinin derinindedir. İnancı Allah’la kendi arasındadır ve hangi dinin mensubu olursa olsun, Allah tektir, bunu unutma.
Türkiye de, tıpkı benim gibi, aklı hep biraz karışık, sancılar çekerek büyüyor…
Reklam
Kanadı kırık kuş her yerde diken üstünde yaşar.
Çok fazla acı, kan, kin vardı Anadolu topraklarında.
Kimseyle paylaşmadığı sırrıydı, mis gibi tüten çorba kokusundan ve zamansız vurulan kapılardan ürktüğü. Bu kokular, yetimliğin, yoksulluğun, zor şartlarda ya­şanacak bir yeni hayatın habercileriydiler çünkü.
Ve bitmez tükenmez bir mücadele demekti, yeni hayat! Yaşamak, okumak, mutlu olmak ve sevmek için, müthiş bir mücadele!
Reklam
İnsanlar, değişik inançlarla ve hırslarıyla ne kadar karıştırırlarsa karıştırsınlar, kana, acıya, şiddete bulaştırsınlar bu muhteşem dünyayı, yaşam bir umuttu sonuçta. Hiç bitmeyen bir umuttu.
Sayfa 333Kitabı okudu
Nimeta, insanların böylesine duyarsız ve ırkçı davranışları karşısında dehşete düşüyordu. Okul öncesi yıllarında bahçelerinde, mahallelerinde, sokaklarda, sonra okulda iç içe büyüyen, gençlik ve üniversite senelerini omuz omuza geçiren, birlikte eğlenen, sevişen, birlikte üzülen ve sevinen insanlar değişiyorlardı. Kırk yıllık komşularına bir şeyler oluyordu. Asırların birikimi, insanların teknolojinin en üst kademelerine ulaştırmış, zekalarını geliştirmişti ama aynı insanların iç dünyaları, davranış biçimleri, iki ayaklarının üstüne dikildiler dikileli sanki hiç gelişmemişti.
Sayfa 125Kitabı okudu
"Bunca yıldır öz kimliklerimizle yaşayıp durduk şu ülkede. Hiç sorun olmadı bu. Başlarına bir deli geçti diye, bu insanlar bir günde değişecek mi sanıyorsun?" "Almanya'da da hiç kimse akıllı uslu Almanların kırk yıllık Yahudi komşularını, Yahudi dostlarını imhaya kadar gidebileceklerini düşünmemişti. Ama bir deli başa geçince olanlar oldu ve kimsenin kılı kıpırdamadı. Herkes kendi paçasını kurtarmaya baktı."
Evliliğinin üçüncü gü­nünde vatan kurtarmaya gitmişti kocası. Çocuğunu doğurduğu gün dul kalmıştı.
Mehpare...Kitabı okudu
Acaba kafasının bir köşesine itinayla yerleştirilmiş o örf ve âdet yumağından kurtulsa daha mı mutlu olurdu insan? Daha mutlu olmasa bile, daha özgür olurdu şüphesiz, aldığı terbiyenin zinciri dolanmamış olsaydı bileklerine.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.