Ne demişti krallardan biri: "Kimsenin sonunu görmeden ona bahtiyar kişi demeyiniz!"
Sayfa 146Kitabı okudu
Dünyada mümkün olmayan, sadece ölüme çaredir.
Sayfa 90Kitabı okudu
Ben, öte dünyada olması lazımken, yerini şaşırdığı için bu dünyada kalakalmış bir ölüydüm artık.
...saraylar disardan cenneti andirsalar da aslinda cehennemin ta kendisiydiler!..
Şahsi menfaatleriniz için devletin ve milletin menfaatlerini ayaklar altına aldınız. Utanmadan bu haltınız için devlet ve millet adını kullandınız! Bu yüzden göreceksiniz tez zamanda memleketin dahilinde ve haricinde ne fenalıklar zuhur edecek! Allah belanızı versin!
Ah, paranın gücü!
Bahçıvanından sadrazamına, cahilinden münevverine, seraskerinden damadına, para herkesi esir ediyordu kendine!
rüşvet ve suiistimal Osmanlı devletinin içine o kadar işlemiş, öyle vazgeçilmez bir alışkanlık haline gelmiş ki, Abdülmecit Han, 1849 senesinde rüşvet ve suistimali yasaklayan, cezası ağır bir kanun çıkarttırmış. Kâfi bulmamış, Meclis-i Umumi'de, sırasıyla sadrazam, vezir ve mebuslara Kur'ana el bastırarak rüşvet alınmayacağına, dair yemin ettirmiş. Hatta bu yemin, sivil ve asker ülkedeki bütün memurlara tekrar ettirilmiş