Ayşe Elif Uysal

235 syf.

Puan vermedi

Beğendi

5 günde okudu

İlk ağladığım kitap...

Okuyalı belki 20 yıl geçti üstünden. Kitaba dair birkaç detay hatırlıyorum. Bir tanesi Nemeçek'in soğuk suda saklandıktan sonra hastalanması ve iyileşemeyerek ölmesidir. İkincisi Nemeçek'in babasının acısına rağmen işini yarım bırakmamak için uğraştığının anlatıldığı kısımdır. Kitaptaki olayları, kişileri hemen hemen hiç hatırlamama rağmen kitabı nasıl elimden bırakmadığımı ve sonunda çocuk halimle göz yaşı döktüğümü, içimdeki derin hüzünü çok net hatırlıyorum.

Pal Sokağı ÇocuklarıFerenc Molnar · Yapı Kredi Yayınları · 201925,2bin okunma

Reklam

Ayşe Elif Uysal

139 syf.

9/10 puan verdi

7 günde okudu

Metin Erksan üzerine...

Ercan Kesal'ın "Kendi Işığında Yanan Adam" olarak nitelendirdiği Türk sinematografisinin çok önemli bir ismi Metin Erksan'ı onun anlatımıyla tanıyoruz bu kitapta. Ercan Kesal'ın gözünden 20 yıla dayanan dostluklarına, paylaşımlarına yakından tanık oluyoruz. Sevmek Zamanı (1966), Susuz Yaz (1963), Yılanların Öcü (1962), Acı Hayat (1962) gibi Türk sinemasında kült eserler olan filmlerin yönetmen ve senaristi olan Metin Erksan'ı bir dost, bir abi, bir hoca gibi gören ve Metin Erksan'ın ölümüne kadar 20 yıl boyunca yanında olan Ercan Kesal bize bilinmeyen yönleriyle, kendi için ifade ettiği anlamı katarak anlatıyor. Kitabın sonundaki 2010 yılında yaptıkları röportajda söz ettiği gibi; onun bir yandan çok önemli ve Türk sineması denilince ilk akla gelen isimlerden biri olması, diğer yandan politik bazı sebeplerle belki de hakettiği yere gelmesine engel olunmuş olmasının mahcubiyetiyle, Ercan Kesal'ın, Metin Erksan'a Türk sinemasının borçlu olduğu yüceltmeyi ve onun herkes tarafından çok daha tanınır hale gelmesini kendi kalemiyle sağlama yöntemi olarak değerlendirdim bu kitabı. Daha güzel bir gönül borcu ödenmesi olamazdı. Biz yeni nesilin böyle değerli kişileri daha fazla bilmesi, araştırması gerektiğini bir kez daha gösterdi bu kitap. Günümüzde gişe amacıyla çekilen çoğu filmin sanatsal açıdan çok az değer taşıdığı bilinen bir gerçek. Ercan Kesal'ın Metin Erksan'la yaptığı röportajında ise bir amaç, bir ruh taşıdığını anlıyoruz filmlerinin. Böyle değerli bir insan daha güzel anlatılamazdı. Ercan Kesal'ın kalemine sağlık. Keşke Metin hoca hakettiği değeri daha önce görebilseydi.

Kendi Işığında Yanan AdamErcan Kesal · İletişim Yayınları · 2018153 okunma

Ayşe Elif Uysal

216 syf.

10/10 puan verdi

Beğendi

20 günde okudu

Son zamanlarda artan Ercan Kesal hayranlığım sonucunda uzun zamandır aklımda olan ama sürekli ertelediğim Bir Zamanlar Anadoluda filmini izledim. Ercan Kesal'ın bu filmin senaryo sürecine dair yazdığı kitabı olduğunu öğrenince alıp okudum. Öncelikle bir senaryo yazımı sürecinin daha kişi, zaman ve mekana karar verme aşamasında ne kadar zor olduğunu, senaryo yazarken nasıl zorlu bir yandan keyifli süreçlerden geçtiklerini çok sade ve güzel bir dille anlatmış. Ercan Kesal günlük yazmış aslında. Senaryo yazım aşamasında ve film çekim süreçlerinde hemen hemen her gün duygularını, yaşadıklarını, çekim için şehir dışında olduğu sürede ailesine olan özlemi, Nuri Bilge Ceylan gibi mükemmeliyetçi bir yönetmen ile çalışmanın zorluğu ve güzelliğini anlatmış. En az filmi izlemek kadar keyifliydi. Ve Senaryoya, oyuncuların seçimlerine, sahnelerin çekimlerine dair öyle detaylar anlatmış ki açıp filmi yeniden izledim. O detaylara dikkat ederek izlemek çok farklıydı. Ercan Kesal'ı zaten son yıllarda çok yakından takip ediyorum, yaptığı her işe çok saygı duyuyorum. Bir hekim olarak beni hekimliği ile birlikte var olan sanatçı kişiliği, yaptıkları, kişisel menkıbesi olan bir insan oluşu çok etkiliyor. Bu ülkenin en büyük miraslarından biri, iyi ki var. Bu kitap ile birlikte Nuri Bilge Ceylan benim için ayrı bir yere taşındı. Birkaç filmini izlemiştim ancak hakkında o kadar bilgiye sahip değildim. Çok geç kalmışım keşfetmekte, keşke daha önce araştırsaymışım, tüm filmlerini izleyip incelemelerini okusaymışım. Artık o da yakın takibimde.

Evvel ZamanErcan Kesal · İletişim Yayıncılık · 2018355 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör

Ayşe Elif Uysal

112 syf.

8/10 puan verdi

Beğendi

Kitabı şimdi bitirdim. Hala kalbim hızlı atıyor. Kitabın daha en başında işleneceği söylenen cinayet, düğümleri ilmek ilmek çözülerek anlatılıyor bize. Cinayeti kimlerin işlediğini öğreniyoruz önce. Ne için işlediğini, ne zaman işlediğini ve en sonunda nerede ve nasıl işlendiğini öğreniyoruz. Cinayete dair detaylar bir bir eklenirken, cinayet kurbanı Santiago Nasar, yaşadığı kasaba ve oranın yerli halkına dair bilgiler ediniyoruz. #spoiler Cinayeti işleyen Vicario kardeşlerin ailesinin dinamiğini öğrenirken kadının namusu, evliliği, bekareti gibi yabancı olmadığımız bir meselenin olaylarının merkezinde olduğunu görüyoruz. İsteyip istemediği sorulmadan bir evliliğe sürüklenen Angelo Vicario'nun bakire olmadığının düğün gecesi ortaya çıkması sonucu, olayların bu noktaya nasıl geldiğini görüyoruz. Cinayetin karar verilmesinden işlenmesine kadar geçen kısacık sürede aslında cinayeti önleyebilecek birçok kişi varken ve bir çok müdahale mümkünken kılını kıpırdatmaya yeltenmeyen insanlara öfke doluyorsunuz. #spoiler Kitapta hoşuma giden kitabın ana olayı olan cinayete dair detaylar puzzle gibi parça parça yerleştirilirken, olayın akışını bozmadan karakterlere dair detayların da bize sunulması oldu. Aslında sonunu biliyoruz, cinayet işleneceği daha en baştan söyleniyor bize, ama bu heyecanı azaltmak yerine daha da artırıyor. Çünkü olay örgüsünde cinayete engel olabilecek öyle anlar yaşanıyor ki bunca şeye rağmen o cinayetin nasıl işlediğine dair merak giderek artıyor. Kısa, çok akıcı bir öykü. Bir çırpıda okunabilir nitelikte. Tek bir sayfada bile sıkmıyor, tam tersine heyecan ve merak okudukça artıyor. Tavsiye ediyorum.

Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20211 okunma

Ayşe Elif Uysal

424 syf.