her şey koca bir rezilliğin etrafında dönüp duruyor. hepsi de memnun, böyle olması gerektiğinden eminler, ölene kadar bu şekilde devam etmeye razılar.
ama ben edemem.
-tolstoy
“Gerçek şu ki, Allah'a teslim olmuş bütün erkekler ve kadınlar, inanan bütün erkekler ve kadınlar, kendini ibadet ve taata vermiş erkekler ve kadınlar, niyet ve davranışlarında doğru ve samimi olan erkekler ve kadınlar, sıkıntılara göğüs geren erkekler ve kadınlar, gönülden saygı ile Allah'a karşı gelmekten korkan erkekler ve kadınlar, sadaka veren erkekler ve kadınlar, oruç tutan erkekler ve kadınlar, iffet ve namuslarını koruyan erkekler ve kadınlar, Allah'ı durmaksızın çokça anan erkekler ve kadınlar var ya; işte Allah onlara bağışlanma ve büyük bir mükafat hazırlamıştır.” Azhap/35
Kadınlar günü diye bir şey yoktur. Bizim için her gün kadın günü olması lazımdır! Çünkü budur İslam! 8 Mart1857 tarihinde NewYork’taki bir tekstilfabrikasında çalışan işçilerin,çalışmakoşullarının iyileştirilmesi için grevyaptıkları ve polisin müdahalesiyle120 kadın işçinin ölüm gününe dayandırılıyor. Lakin toplumları dönüştürme konusunda mahir olan batı emperyalizmi, bu günü Birleşmiş Milletler Genel Kuruluda onaylatarak dünya genelinde kutlanabilir özel bir gün olarak ilan etti. Bu özel günler adı altında İslam aleminin kültürel yapısını değiştirmek için bir araç olarak kullanmaya başladı. Dikkat edilirse aynı çevre yılın bir gününü kadını gündemine alırken, diğer günlerde “cinsiyetsiz birtoplum”un inşası için efor harcıyor.
Nerede kaldı sizin Kadın hakları davanız?
Nerede kaldı sizin bu uyduruk yalanınız?
Katliamları saydırtmayın bize.