sueda

'Şimdi bir gemideyim su alıp duran. Yüzme biliyorum, ama kıpırdamam.'
Reklam
Umut çok garip bir şey, insanı olduğundan daha aptal etmeye yetiyor.
Büyümek de bir dünyadan diğerine geçişti en basit anlamıyla.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ben ki mürekkebin kaşıntısı, şeylerin düşüncesi, onun başlangıcından koptum geldim, ne bir kılcal damardan büyük ne de bir kavundan daha zekiyim ve hayatımın nereye varacağına dair oldukça iyimserim. O zamandan beri onu her bir zerresini sızlatıp duruyorum. Bir zamanlar beslendiği yerden bedeninin demlendiği yere doğru ince ince kaşındırarak yol aldım. Dokuların, kemiklerin arasında köşe bucak ne bulduysam öyle bir parçaladım, ciğneyip tükürdüm ki artık buralar hep benimmiş gibi.
Yukarı çıkıp musluğu söktü, rakorun dişlerine keten sardı. Keten sarılır. Çalışırken onu seyreden biri olmadığında gayet ustaca ve hızlı çalışıyordu. Musluğu tekrar taktı, vanayı açtı, sızıntı kesilmişti. Halbuki sızıntı hep vardır, ip gibi, yaşadıklarımızdan, okuduğumuz kitaplardan, seyrettiğimiz filmlerden zihnimize akan bir şeyler hep vardır.
Reklam
Baş ucu kitaplarından biri de Alain'in Propos sur le bonheur'üydü (Mutluluk Üzerine Sözler). Kurşun kalemle kitaptaki bazı pasajların altını çizmişti: "Bizi sevenler için yapılacak en iyi şey, hep mutlu olmaktır." Başarmış mıydı?
Sayfa 145Kitabı okudu
Gökyüzünü evinin tavanlarına tercih ediyordu. Küçücük bir evde çok büyük hayallerle yaşıyordu*. Kendini avutmak, içinde kaybolmak için göğe ihtiyacı vardı.
Sayfa 116Kitabı okudu
İnsan, canını yakan şeylerden bahsetmeli.
Sayfa 167Kitabı okudu
"...seyahatlerin sırasında kulağını kalbine yakın tut."
Reklam
"bazen yalnızca imkânsız gerçekleşir."
Sayfa 123Kitabı okudu
Emel: Ne arıyorsun burada? Coşkun: Kaybolan gençliğimi arıyorum.
Sayfa 105Kitabı okudu
Servet: Nasıl oyunlar yazıyorsunuz? Coşkun: Şimdilik zararsız oyunlar yazıyoruz, yani tehlikesiz şeyler.
Neden bazı insanlar, bazı şeyleri hiç bilmiyorlar? Duysalar, dinleseler, hatta karşılarında görseler bile bilmiyorlar.
Reklam
"Çocuklar boyama kitabı değildir. Onları en sevdiğin renklere boyayamazsın."
“Kimse kendinden bir yere gitmiyor  Yaşıyoruz sessizce yaramızı severek.”
Balık:  - Dünya seyahatine çıktım. Ay:  - Dünya çok büyük. Her tarafı dolaşamazsın. Balık:  - Olsun; gidebildiğim kadar gideceğim.
Zaten hayatı farklı ve anlamlı kılan hiç umulmadık zamanlarda yaşadığımız tecrübelerimiz değil miydi?
Sayfa 135Kitabı okudu
Ama yine de yağmur hepimizin üzerine sevgi ile düşüyor. Bütün acılara inat, kahreden düşmanlığa, sevgisizliğe, hoyratlığa inat yine verecek dallar baharını inanıyorum, inanmak istiyorum.
Vicdanı taşır insanı en tahmin edilmez yerlere.
Sayfa 131Kitabı okudu