Acaba aşk konusunda (hatta Aşk’a yaşama aşkıyla şöhret aşkını da ekleyebiliriz; çünkü bu iki duyguyu tanıyan insanlar olduğu söylenir), gürültü karşısında, gürültünün kesilmesi için yalvarmak yerine, kulaklarını tıkayan insanlar gibi mi davranmak gerekir; onlar gibi dikkatimizi, savunmamızı kendimize yöneltip hedef olarak sevdiğimiz dıştaki varlığı değil, onun yüzünden acı çekme kapasitemizi yok etmeyi mi seçmemiz gerekir?