Sybil-lerim; İçerideki Her Kimse Selam Selam !
Kitabı alıp aldığımı unutup rafa koyup rastgele bu neymiş diye çekip bi' solukta 150 sayfa okumuştum, ağzımı burnumu kırmıştı. Arka kapak yazısını okumadan sadece E yayınlarından hangi kitapmış bu diye çektiğim için neyin ne olduğunu anlayıp göklerden yerlere çakılmam ve insan zihninin her kıvrımına hayran kalmam 150 sayfa sürdü. Sonra her gördüğüme ben ne okuyorum biliyor musun, mesai bitse de okusam molamda 50 sayfa atar mıyım, ay baskısı yokmuş size de bulmamız lazım çok iyi kitap çığlıklarıyla devam etti. İnsan zihni efendim, tanrının bir eli varsa zihnimizdedir, gerçekten. Kitap sert, yazar ve doktorun ortak kurgusu da dense yine de büyüleyici, çok tavsiyemdir.
SybilFlora Rheta Schreiber · E Yayınları · 2001440 okunma
Kimse annesinden önce yaşamadığı için annesinden sonra nasıl yaşanacağını bilemiyor yol yolda bitmeyeni çağırınca dağlar, ovalar tozu, mühleti olanı sessizlik çoğaltıyor - yas tutuşması geçmiyor zamanla, bunu duymuyor zaman ve sahibi
Kütüphaneninin karşısına geçip bir çekip bir bıraktığımız kitapları severiz. Kalemi akan, sakin ama yüksek duygulu hikayelerden oluşan 107 sayfalık bir saatlik maceraydı. Ödüllü Eve Dönmeyen Hayvan'ı merak ettim, sırada o var.
Gaflet, neredeyse tamamı akademisyen kalemlerin size ziyafet sofrası kurduğu bir kitap. İçinde okumadığınız kitaplardan görece yüzeysel içerikler göreceğiniz incelemeler var. Milli edebiyat tarihimizde bazı virajları aldığı söylenen kalemlerin aslında aracı şarampole yuvarladığı, hatalı sollama yaptığı hatta duran ağaca çarptığı yüzleşmelere yer verilmiş, evet; duran ağaç. Dilin akademik olduğu konusunda tatlı bir uyarıda bulunmak isterim ancak içerik olarak normal şartlardaki bir okuyucuyu duvardan duvardan çarpıp; evet ya bence de aynen aynen çok haklısınız ya da hiç aklıma gelmemişti, dedirtir. Ben senden razıyım Metisimiz ya, sayın Kaygusuz ve İbrişim 10 yıllık çalışmanız için teşekkür eder katlanarak büyümesini temenni ederim.
''Direniş kırılgan öznelerin birlikte güçlenme ve bir toplum inşa etme sürecidir. Bu bakımdan direniş feda etme ve ya kurban etmeyi meşrulaştıran bir varoluş biçimi olmamalı, bir oluş, bir yaşam savunusu, bir hayatta kalma mücadelesi olabilmelidir.''
Gerçekten de, adalet arayanların kendilerinin adaletsizlik yapmamaları gerektiği uyarısını hep hatırda tutmak lazım; mağdurun kendisinin de günün birinde zalim olmayacağının garantisi var mı ?
Cinselliği nasıl tanımlardınız ? Toplumsal, biyolojik ya da atanmış fark etmiyor. Cinsiyet ele gelir, tutulur, yenilir, içilir, ölçülebilir bir şey midir yoksa kaygan, buharlaşan, eriyen, görünmez bir şey mi ?