Eser bir köylünün borç içinde tarlasına öküz alabilmenin ve öküz için nasıl daha çok borca girdiğini gözler önüne seriyor. Yazar çiftçilerin hayatını kısa ve öz bir şekilde anlatmış aslında günümüzde de pek bir fark yok hâlâ. Çiftçiler borcun içinde, kıt kanaat geçinmenin derdinde. Üretim var ama asla yeterli maddi gelir yok. Bu kısa eser Antalya'nın Kaş ilçesinin bir köyünde geçiyor anladığım kadarıyla ve yer yer oralardaki arkeolojik eserlere değinmiş bayıldım! Bu belki de sadece benim dikkatimi çekti bilmiyorum ama resmen Antalya'ya gitme isteğim giderek artmaya başladı. Genel olarak eserin anlatımı çok samimi yazar yöresel ağzı kullanmış ve bunu sevdim. Yaşar Kemal'in eserlerinde de bu yöresel ağız mevcut ve bu bana kitabı çok daha keyifli okumama neden oluyor.