(Az miktarda spoi içerir. ) Böylesine etkileyici bir kitap hakkında inceleme nasıl yapılır ki ? Heleki yazarı Sinan Akyüz gibi bir yazarsa. Kitap öylesine akıcı ilerledi ki yanımdan bir an olsun ayıramadım. Kitabın içeriğine gelirsek eğer Piruze'nin yaşadıkları hiçte kolay şeyler değildi. Öfkeliyim, ona bu hayatı yaşatan kocasına, iki yüzlülere, yalancılara... Hepsine öfkeliyim. Şeriatın sürekli erkeğin yanında olmasına, kadının bir hiç yerine konup duygularının hiçe sayılmasına ve daha nicelerine öfkeliyim. Ama Piruze'nin pes etmemiş olması ve sonunda kendi ayaklarının üzerinde duracak bir kadın olmayı tercih etmesi biraz olsun öfkemi dindirdi diyebilirim. Benim için acı-tatlı bir serüven oldu. Umarım dünyamızdaki Piruze'lerin hikayesi mutlu bir sonla biter.
Az biraz spoi içerir !
Böylesine samimi içten bir üslupla bu kitabı okuyucularla buluşturduğu için bu muhteşem kadına teşekkür ederim .
Eğer gündelik yaşamdan, aile arkadaşlık bağlarının ve insan yaşamının getirdiği psikolojik ağırlıktan kaynaklanan zorluklarla yaşayan insanlardan istiyorsanız bir romanda bu tam size göre . Biraz melankolik, biraz çılgın, biraz da 18 lik acılarında haspsolmuş yetişkinler .
Kapağı kapatır kapatmaz yazmam gerektiğini hissettim . İçtenlikle söyleyebilirim ki neredeyse son 300 sayfa boyunca ağladım . Kristin Hannah her zaman olduğu gibi bu kitabında da karakterlerle yaşamı içselleştirmemi sağladı . Öyle ki ( biraz spoiler vereceğim, üzgünüm) Lexi ve Mia beraberken nasıl keyifle yansıtılmışsa bende aynı mutluluğu her zerremde hissettim . Jude ve Miles'ın, Mia'nın ölümüyle başlayan ve dur durak bilmeyen acısını birebir yaşadım . O yalnızlığı, hüznü, kederi iliklerimde hissettim. Beni gafil avlayan da bu his oldu . Tek kelime ile büyüleyici . Etkisine girdiğinizde akımına karşı koyamayacağınız, elinizden bırakamayacağınız bir hayat yumağı bu kitap . Tabi benim gibi son 20 sayfa kala kitap bitecek diye kapatıp okumamazlık etmeyin. Ağlaya ağlaya okunacak en güzel kitaplarından.
Son olarak ekleyecek olursam açıkcası kitabı okurken hep bi beklenti merak içerisindeydim . "Kitabın adı neden gece yolu" diye . Bu merakımın giderileceği sayfaya gelene kadar bekledim (sf. 189) . O yürek burkan şey, hala hissedebiliyor olduğum ölümün soğuk yüzü "GECE YOLU" .
spoi içerir!!!
ilk hakan günday kitabım. 11 yaşındaki derda yı annesi okuldan alır. ve köye götürür orada da evlendirilir. ve londraya taşınır. evlendiği adam çok şerefsiz biri şiddet hat safada. birde bunların güya şeyh olması dindar olması da cabası. hikmetçiler olarak geçiyor. ekstra biraz ırkçılık sezdim kitapta. kürtler ve müslümanlar
240 syf.
10/10 puan verdi
Merhaba Sevgili 1000k okurları,
Bu kitap üzerine ne yazsam az kalır gibi. Belki sözlü ifade olsa daha çok şey anlatabilirdim. Lakin yazılı ifadeyle sadece okumanıza teşvik etmek amaçlı biraz da İnternet araştırmalarıma kendi duygularımı ekleyerek anlatacağım. Böylesine çok severek okuduğum bir kitaba inceleme yazmazsam gönlüm rahat etmezdi.
I.
408 syf.
8/10 puan verdi
Her gün ölmek için yaşıyoruz!
Bazen bazı insanlara üzülürüm. Yaşadıkları için veya yaşamadıkları için. Üzülmeyi hak edip etmediklerine aldırmam. Bu kitabı okumadan önce kitabın filmine yapılan bir eleştiri yazısı okuduğumda Madam Bovary'e acımıştım. Çünkü bir nevi Bihter Ziyagil sonu olmuş onun da sonu. Ülkece Bihter Ziyagil'i ne kadar sevdiğimiz düşünülürse, bir nevi Madam
Ayşegül Çiçekoğlu'nun kalemini çok seviyorum. Bana okumayı sevdiren yegane yazarlardan biridir. Tüm kitaplarını okudum tabi ki :))
Yazarımız öyle akıcı bir dille yazıyor ve duyguyu çok güzel aktarıyor size, iliklerinize kadar hissediyorsunuz okurken. Her kitabın da olduğu gibi bu kitabında da aşk, sevgi, aile ilişkileri ön plandaydı. Bu kitap,
