Masonluk, Nostradamus, Kanlı Kontes...
(Kara Büyücü, İblis’in Peygamber'i Crowley'in ilhamları)_ _Abrahadabra; Ra-Horus’un Peygamberi. _Ölüm, köpekler içindir. _Düşkünleri ve mutsuzları ezin. Bu aptal insanların dertlerine azıcık bile endişelenme sakın. _Bir dilenci sefaletini asla gizleyemez. _Lütuf yok. Suçluluk yok. Tek kanun: İstediğini Yap. _Hayvan gibi olma,
_Hayat öylesine sürprizlerle doludur ki, sırtındaki küfeyi alır kiminden, elmasları yükler taş yerine. _Onların zırvalara inanmalarının sebebi, cahillikleri. _Sefil egolarının değer ölçüleriyle ölçüp, gerçeğe, güzele ve iyiye ağızlarından salyalar saçarak nutuk çekiyorlar. _Köle tiplerden oluşmuş hiçbir devlet yasayamaz. Köleden doğan yine köle
Reklam
_Dürüstlük + Uzmanlık = Güvenilirlik. _Hiçbir şey güvenilirlik kadar ikna edici değildir. Güvenilir olmanız değil, güvenilir izlenimi bırakmanız önemli. 2 konu var. Politika ve otomobil yağı. Oto tamircisi hangisine daha uygun? Kanıt olmaması, güvenilir olmadığı anlamına gelir. _Omega stratejisi, direnişi kırmayı hedefler. Ya teklifinizi daha
içgüdü
Bunlardan ilki “içgüdü” adını verdiğimiz oluşumlar kompozisyonudur. İçgüdü hayvanlarda da vardır. Bu açıdan bakıl-dığında insanla hayvan ortak özelliklere sahiptir. En başlıcaları; hayatta kalma içgüdüsü ve neslin, türün de-vamı içgüdüsüdür. İnsanlar bu içgüdülerle birey olarak hayatta kalabiliyorlar ve kendilerinden sonraki insanları da bu
Günümüzde çok yapıldığı gibi "toplumsal" ihtiyaçların açlık gibi biyolojik ihtiyaçlarla eşleştirilmesi son derece yoldan çıkarıcıdır: Bu, kişilerle ilişkiyi sanki nesnelerle ilişkiymiş gibi tanımlar. Bir nesneye sahip olabilirim: Önce uzaktadır, sonra yanı başımda. Bir elmayı yersem elma artık yoktur, onu bedenimin sindirebileceği bir
Az Kaldı Kışa
Gitti son leylekler. Az kaldı kışa; bir ayin sesiyle indi pancurlar; içimde bir sızı, çöktüm bir taşa, dönüyordu tepemde aç martılar. Ürktüm de kumsaldaki tenhalıktan; medet umdum aşkların anısından, ne yazık, ne yazık! Siyahtı aşklar. Sessiz, önünden geçtiğim bahçeler; poyrazla kımıldıyor bir salıncak; gidiyordum hayallerle beraber; neyin imiydi
Sayfa 141 - Ahmet OktayKitabı okudu
Reklam
Önceleri ona özel bir ilgi göstermiyordum, ama zamanla, nedendir bilmem, bende merak uyandırmaya başladı. Goryançikov’da esrarlı bir şey vardı. Onu karşınıza alıp sohbet etmek mümkün değildi. Gerçi sorularıma her vakit, hatta bunu önemli bir ödev sayıyormuş gibi karşılık verirdi, ama ben aldığım cevapların ardından başka bir şey sormaya
Cevat Çapan | Sakın Geç Kalma Erken Gel (bu şiiri yuvam olunca okuyacağım)
“Usulca gir kapıdan, zile basma. Hiç telaşlanma, ben daha dönmemişsem. Yoldayımdır, nerdeyse yokuşun dibinde, Suların kararmasını bekliyorumdur, Tuğla harmanlarından gelen yanık havanın Bahçedeki akşamsefalarına sinmesini. Güç bela dizginliyorumdur içimde Dörtnala sana koşan küheylanları. Bütün gün kâğıttan dağlar arasındaydım, Nabzım ileri giden bir saat gibi işledi durdu. Dilekçeler, kararlar, tozlu makbuzlar: Hep adını okudum silinmiş satırlarda. Pencerede kuleler, minareler, kirli gök. Durmadan kuşlar uçtu bir bacadan. Rüzgâra karışan saçlarını gördüm Bulutlu aynalarda. Balkonun kapısını aç, su ver saksıdaki çiçeğe. Geyikli örtüyü ser masaya, dinlen biraz. Sessizlik şaşırtmasın seni, ürkütmesin. Şehrin gürültüsü dolacak az sonra odaya, Karanlık bir yankıya dönüşecek karşı dağlarda.”
Sayfa 100 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
26 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.