Hayattaki bütün gayesi mal toplamak, yemek-içmek, şehvetini tatmin etmek, içindeki kin ve öfkeyi yatıştırmak için insanları azarlamak, makam- mevki peşinde koşmak, dini insanlara gösteriş olsun diye yaşamak gibi değersiz ve aşağılık işlerden öteye gitmeyen bir insandan daha ziyade ziyanda olan bir kimse düşünülebilir mi?
Hay bin Yakzan
İlk zamanlar baskıcı bir tutum sergilerken bunun onları yıldırdığını farkettim. Bağırıp çağırmak, azarlamak en kolay yol. Hem seni hem onu yıldırıyor. Onlar gelirken çoğu şey onları yıldırmıştı zaten. Aralarında okuldan atılmış, okulu bırakmış, annesi olmayan, babası olmayan, annesi veya babası hasta olan, küçük yaşta terk edilmiş, tek geçim kaynağı kendisi olan gençler vardı. Onlara güler yüzle eğitim verirken onlara iyilik gibi olduğunu düşünürdüm. Oysa en büyük iyiliği kendime yapmışım. Onlarla olgunlaşıp, onlarla gülmeyi öğrendim. Annemden babamdan çok onları gördüm. Siniri krizleri geçirip ağlamaktan helak olduğum zamanlarda elimden tutan da o gençlerdi. İşte bu yüzden hep öğretmen olmak istedim. Bir insana bir şeyler katınca asıl bizde çoğalıyor herşey.
Bir çocuğu azarlamak ona ceza vermektir. Başka bir deyişle çocuk sana bir soru sordu ve karşılığında azar işitti. Yani istemediği bir şey ortama eklendi. Şimdi çocuğun gözünden olaya bakalım. Eğer ben yanlış bir davranış gerçekleştirirsem ceza alıyorum. Ve çocuk az önce ne yaptı? Merak etti ve soru sordu. Geçmiş olsun!. Siz az önce çocuğa ne öğretiniz? Bir şeyleri merak etmek, sormak, sorgulamak yanlış bir davranıştır. Çocuk artık buna inanıyor. Peki ne olacak biliyor musunuz? Okula başladığında ve öğretmenin anlattığı konuyu anlamadığında öğretmene soru sormak isteyecek. Ama siz bir önceki dönemde ona ne öğrettiniz? "Soru sormak yanlış bir davranış, soru sorarsam ceza alırım." Çocuk acaba soru sorarsam ceza alır mıyım, en iyisi sormayayım diye düşünecek. İleride yetişkin olduğunda sürekli birilerinin ona soru sorduğu için kızmasından korkarak kendini ifade edemeyen, merak ettiği şeyleri soramayan, sorgulamaktan çekilen bir çocuk olacak. 3-6 yaş arası çocuk dünyayı tanırken çok meraklıdır. Göreviniz bu dönemde çocuğu azarlamadan, bıkmadan sorularına cevap vermektir. Çocuğu bu dünyaya davet ettiyseniz, bu dünyadaki en zor görevi yani çocuk yetiştirmeyi kabul ettiniz demektir. Kimse size kolay olacağını söylemedi.
İyi geceler
Çoçuklara tam bir konuşma ve soru sorma özgürlüğünü verilmesi önemlidir,çoçukla eğlenmek,gülmek,azarlamak,başka çoçukları örnek olarak göstermek teması zorlaştırır,çekingenliği ve ağır bir aşağılık duygusunu doğurur.
Senin özellikle etkili,en azından bana karşı asla şaşmayan hitabete dayalı eğitim araçların şunlardı:azarlamak,tehdit etmek,kötü amaçlı gülmek ve şaşırtıcı bir şekilde,kendi haline hayıflanmaktı. 
Babaya Mektup
"Ona kızmak, bağırmak belki de küçük bir çocuk gibi azarlamak istiyordu. 'Güzeldin, güçlüydün... neden kendine bunu yaptın?' diye hesap sormak sonra da sımsıkı sarmak istiyordu. Lakin biliyordu ki boşa yakarış olurdu bu, aşıktı o. Bu dünyanın en kahpe duygusunu avuç içi kadar yüreğine sığdırmış zavallı bir kadından ötesi değildi. Böyle bir kadına nasıl kızılırdı? Kızılabilir miydi?"