Şilili şair, Pablo Neruda ile ona mektuplarını götüren postacı Mario arasında başlayan dostluğun öyküsü etrafında aşk, şiir, yaşam, ve ölümün hikâyesi..
Şili'de yaşanan ve seçilmiş lider Allende'nin öldürülmesi ile sonuçlanan darbe de işlenen alt metinlerden biri..
Kitap ismini
Arthur Rimbaud'nun bir şiir dizesinden alır. "Gün ağarırken, ateşli bir sabırla donanmış olarak, görkemli kentlere gireceğiz."
Can yayınlarından çıkan bu eski baskı bir tiyatro metni. Yeni baskısı Kırmızı Kedi yayınlarından
Neruda'nın Postacısı ismiyle roman formatında çıkmaktadır. Aynı zamanda biri 1994 yılında biri de Netflix tarafından 2022'de olmak üzere çekilmiş iki sinema filmi de mevcuttur. Tercihinizi 1994 yapımı yönünde kullanmanızı tavsiye ederim.
Ateşli SabırAntonio Skarmeta · Can Yayınları · 198913 okunma
Ve cüretli, uyanık Peder Théodose halktan para toplamak ve hasılatı artırmak amacıyla birdenbire dahice ve yepyeni bir yöntem keşfetmişti. İlginç, borsa işi gibi bir şeydi bu; cennet için beş franklık hisse senetleri çıkarmıştı. Halkın ahiret mutluluğundan yararlanması için bu dahice yöntemi açıklayan duyurular, el ilanları bütün memleketi kaplamıştı. Her hisse senedinde ellişer santimlik on kupon vardı. Bu kuponlar dünyada dua ve ibadet yerine geçebilecekti ve bedelleri ahirette, Aziz Antonio'nun sihirli kasasından ödenecekti. Halkın ilgisini çekmek için bir ödül sistemi geliştirilmişti. Sözgelimi yirmi hisse senedi satın alan birine Aziz Antonio'nun renkli, küçük bir heykeli veriliyordu ve yüz hisse senedi alan biri de bir yıl boyunca kiliseye devam etmiş kabul edilebiliyordu. Ve bunlara Aziz Antonio bonoları adı verilmişti çünkü aziz, bunların bedelini ahirette yüz kat faiziyle ödeyecekti. Ve bu konuyla ilgili el ilanları şöyle son buluyordu: “Bu sıradışı bonolar kesinlikle garantili olan gerçek bonolardır. Hiçbir ekonomik krizin tehdidi altında değillerdir. Kıyamet koptuğunda dünya yıkılsa bile bir şey olmaz bunlara hatta vadenin yaklaşmasının işareti olduğundan değerleri artar.”
Bu buluş olağanüstü başarılı oldu. Birkaç hafta içinde binlerce hisse senedi satıldı. Çok yoksul olan dindar kadınlar yirmişer metelik verip ortak alıyorlardı bu senetleri. Bütün saf ve acı çeken insanlar paralarını bu bonolara, bu yeni piyangoya yatırıyorlardı; büyük ikramiye o büyük hayaldi: Ebedi ahiret mutluluğu.
Sultan Selahattin (Eyyûbi) Kudüs'ü geri aldığında (1187) Yahudilerin şehre geri dönmelerine imkân sağladı ve iki farklı millet arasında başka bir örneği olmayan bir şekilde Müslüman ve Yahudi çocukları arasındaki meşhur kardeşlik geleneğini uygulamaya koydu.
1967 Savaşı'ndan sonra Yahudiler, Kudüs'te mutlak hakimiyet elde etti.
Horoz dövüşünü akla yakın bulmayanlara karşı sık sık kendimi savunmak zorunda kalıyorum. Böyle zamanlarda verdiğim bazı
örnekler var: Ispanya'nın bir köyünde düzenlenen keçi festivalinde, köylüler her yıl bir keçiyi kilisenin kulesinden aşağrya atarlar. Hayvan eğer hayatta kalırsa, götürüp kasabanın kuyusunda boğarlar. Yine Ispanyada bir başka köyde, her yıl tekrarlanan festivalde, bir eșek köyün meydanında kan içinde kalana kadar dövülür. Italya köylüleri Aziz Francesco için yapılan törenlerde hayvanlara sistematik işkence uygularlar. San Antonio Abadi anma törenlerinde, tavuk kafası koparma yarışmaları düzenlenir. Türkiye'nin her yerinde, köylüler öldürdükleri domuzları tekmelerler.
“ ..Son yıllarda vaizler; halk arasında dine bağlılık, yılgınlık (aynı zamanda tutku ve insansal ve tanrısal yasalara boyun eğiş) uyandırmak için hiçbir zaman olmadığı kadar korkunç, insanı allak bullak eden ölümcül sözcükler kullanır oldular. Hiçbir zaman günümüzdeki kadar, Flagellant'ların (kendi kendilerini kırbaçlayanlar) ayinleri
Epey uzaklaşmıştım ki rahibin bomboş meydanda yankılanan sesini duydum. Oğlum, diyordu, seni günahlarından arındırdığımı söylemek istiyorum. Kendi kendime, Sağ ol, Aziz Peder, diye mırıldandım. Ve kendi yolumda yürüdüm.