Alan sensin, veren sensin, kılan sen Ne verdinse odur, dahi nemiz var Aziz Mahmud Hüdâyi Hz.
Tevbe insana has bir husisiyettir. Zira melek ve şeytan tevbeden mahrumdur.
Reklam
Allah kelâmının yüceliği ve güzelliği, lafız örtüsüyle ve harf zarfıyla örtülmeseydi hiç kimse onu dinleyemezdi. Nitekim âriflerden birisi şöyle demiştir. "Levh-i Mahfûz'da, Kelâmullâh'ın her bir harfi Kaf Dağı'ndan daha büyüktür. Melekler toplanıp bir harfi oynatmaya çalışsalar, başaramazlar. Ancak Allah'ın verdiği özel bir kuvvetle Levh Meleği bu işi yapabilir. Yoksa kendi kuvvetiyle o da bu işi yapamaz.
Yahyâ b. Mu'âz demiştir ki: "Ehli ma'rifet, Allah'ın yeryüzündeki yalnız kullarıdır. Onlar, insanlarla ünsiyet kurmazlar."
Peygamberimizin Ümmeti
Denilmiştir ki: Allah peygamberimize: "Ya Muhammed! Ümmetinin hesabı uzun olmasın diye onlara çok mal vermedim. Kalpleri katılaşmasın diye ömürlerini uzatmadım. Dünyadan tevbe etmeden çıkmamaları için onlara anî ölüm de vermedim. Dünyada diğer ümmetlerden daha sonra bıraktım ki kabirdeki hapis hayatları uzun olmasın" buyurmuştur.
Sayfa 76 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Ettehiyâtü
Rivâyet edildiğine göre Mi'râc gecesi Efendimiz'den ilk sâdır olan sözler "Ettehiyyâtü lillahi ve's-salavâtü ve't-tayyibâtü" duâ-yı şerifleridir. Cenâb-ı Hakk, Allah Resulü'nün kendine yakınlığının dehşetinden dolayı rahatlaması için ona; "Es-selâmü aleyke eyyühe'n-nebî ve rahmetüllahi ve be rakâtühü" buyurmuştur. Peygamberimiz de bu selâma: "Es-selamü aleynâ ve alâ ibâdillâhi's-sâlihîn" diyerek mukâbelede bulunmuş; Cebrâîl de "Eşhedü en lâ ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve rasûlühü" buyurmuştur.
Sayfa 76 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Reklam
216 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.