İnsan, sevgi hissedebildiği kadar insandı, yoksa en tehlikeli hayvandı.
Sevgisizlik resmen bir hastalıktı, henüz tıp dünyasında adı konmamış, insanlığı bozan, yıpratan, dünyayı cehenneme dönüştüren bir hastalıktı ve belki de bulaşıcıydı.
Reklam
Değer verdiklerimiz değil miydi "kendimizin" özü?
Umudundan alıyordu azminin gücünü ve azmini yitirmemiş biri koşullar ne olursa olsun daima hedefe ulaşırdı.
Gerçek sevgi insanı kestirmeden daima kendine getirirdi. Bu yüzden sevilmeye muhtaçtı insanlar, çünkü kendilerine gidebildikleri en kısa yoldu sevgi, kendilerini bulabildikleri tek memleketti.
Sayfa 359 - EverestKitabı okuyor
İnsanı kendi fırtınasından sadece sevgi çıkarabilirdi. Mutlak sevgi, karşılık beklemeden yürekte hissedilen bir yücelikte, sınırsız bir coşkuda ve koşullar ne olursa olsun daima gerçekte neyin önemli olduğunu hatırlatacak güçteydi.
Sayfa 359 - EverestKitabı okuyor
Reklam
"Önce insan olacaksın, sonra Müslüman ya da Hristiyan ya da Yahudi... Tüm bu dinler, insana insanlığı öğretebilmek için sunulmuşlardır. Sen insan olmayı başarabilmek için doğduğunu anlamadıysan, hangi dine inandığının hiç bir anlamı yok.Çünkü din gidilen bir yoldur, varılan yer değil.. "
Toplumları doğuran kadınları kişi olarak göremeyen, karanlığa iten toplumlar, mazeretleri ne olursa olsun, yok olmaya, yağmalanmaya ve köle olmaya mahkûmdurlar, çünkü kölelik anneden geçer.
Sayfa 594Kitabı okudu
Kadınlardan kopardıkları parçalarla kendilerini erkek ilan etmiş eksik erkeklerle doluydu dünya.
Sayfa 534Kitabı okudu
Aşk, izlenmesi en yaşam dolu şey değil miydi?
Sayfa 529Kitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.