* * * Rahmetli anacım derdi, son demlerinde, öyle son bir kuvvet gelirmiş insana. Önce Azrail'e dil çıkarır, sonra düşermiş toprağa. * * *
Sayfa 81 - Hep kitapKitabı okuyor
Abdurrahim Karakoç
Hem başı dik dağın, hem boynu bükük menekşenin halet-i ruhiyesiyle temayüz etmiş, Kıble Yürekli, Hilal Bakışlı, Gül Gönüllü bir güzel insan... Dünyayı dünyaya boşayıp giden bir muttaki, bir mü'mindir. "Azrail'e can vermesi zor şeydir; Sen istersen sana vermek ne güzel."
Reklam
“Azrail canını alır, zaman şanını unutturur, kara toprağa tenini karacakları gün olur. Var işini doğru yap, bu dergâhta adını güzellikle andır. Özünü tevhide uydur, yüzünü Mevla’ya döndür. Kimseye razını açma, iven davranma, özünü tevhide tapşır, bedenini dergâha bağışla.”
Abdurrahim KARAKOÇ anısına +22
Selam Azrail'e, doğan bebeğe Selam tatlı sona, acı gerçeğe İmana, irfana, zindana selam Selam umut, sabır ve geleceğe.
İnsanlar ona baba, kurtarıcı, savaş lordu, Köle Kralı, Azrail diyorlardı. Ancak kızıl zırhı, geniş ordusu, buruk yüreğiyle savaşın paramparça ettiği gezegene inerken kendini bir oğlan çocuğu gibi hissediyordu.
Çoğumuz hala mikroplara salgın hastalıklara yol açan ve ne pahasına olursa olsun kaçınılması gereken birer illet gözüyle bakmaktayız. Oysa mikropların çoğu patojen değildir. Bizi hasta etmezler. İnsanlarda hastalık etkeni olan bakteri türlerinin sayısı 100' ü geçmez. Hatta tam tersine, bağırsaklarımızdaki binlerce tür tamamen zararsızdır. En kötü ihtimalle birer yolcu ya da otostopçulardır. En iyi ihtimalle vücudumuzun paha biçilmez parçası, yaşamın Azrail' i değil, bekçisidirler.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.