Kitap ayracını pek kullanmadığım bir kitap oldu. Sadece altını çizdiğim yerler ve paylaştığım alıntılar haricinde kitabı elimden bırakmadan sürükleyici bir hikaye okudum.
Bir vedanın ardından yazılabilecek en samimi aşk itirafları… Bu itiraflar; ya da mektuplar ayrılık acısıyla dolu olsa da kitapta mizah hüznün de önüne geçiyor. Yazar sözcük ve cümleleriyle kurduğu o samimi dil aracılığıyla; acıya başka bir yönden bakmamızı sağlıyor. Ben de ‘mizahla acıyı azaltırız ya da bir nevi yok edebiliriz’ düşüncesini uyandırdı.
“Yokluğunda origamiye sardım, elime geçen tüm kağıtları katlıyorum.” (…) “ Kağıtlara baka baka katlanmayı öğreniyorum. Ne diyeyim Osman, katlanıp gidiyorum.”