Edebiyat
Edebiyat

☆bir günü bitirme sanatı☆

☆bir günü bitirme sanatı☆
Ben yirmi dört saatlik bir insan değilim. Neden insanlara benzer yaşamları varmışçasına standart bir gün biçildiğini de anlayamıyorum. Daha ne kadar camdan bakabilirim. Çam ağacı bile benden sıkıldı, imkânı olsa toparlanıp yan bahçeye taşınacak. Sonra kaldırımlar da benden sıkılacak. Çam ağaçlarının ayaksız, kaldırımların dilsiz olduğuna sevineceğim neredeyse. Zaman meselesine gelince, bir dilekçeyle ihtiyaç duyduğumuz kadarını talep edebilir, kişiye özel uygulama ricasında bulunabilirdik.
Sayfa 23 - 4. Basım: Kasım 2020 - Everest Yayınları
☆bir günü bitirme sanatı☆
Bu arada müthiş sıkıcı olduğumu keşfettim ve bunu elimden geldiğince saklamak niyetindeyim. İletişim kabiliyetimi yitirdim (sanırım kabiliyetlerden biri tükenince, diğerleri de onu takip ediyor), tabii bunu da sır olarak saklıyorum. Yoksa kimi arasam, yapacak bir şey, konuşacak bir arkadaş bulamadığım için onu aradığını anlayacak. Yalnızlığım ortaya çıkacak (eşitlik bozulacak) (buluşmak istemeyecekler) (buluşmak isteyen de tam randevu günü arayıp -gelemiyorum- diyecek). İnsanlar normal şartlarda yapacakları şeyleri, siz istiyorsunuz diye yaptıklarında bir tür zorunluluk ve ağırlık hissederler. Hele sizin ihtiyacınız var diye yapıyorlarsa, ağırlığı ve zorunluluğu iki kat fazla hissederler. Bu da işin bütün tadını kaçırır. Eşitler arasında yaşanmayan hiçbir şeyden, eşitliğin aşağı tarafına meyledene hayır gelmez.
Sayfa 15 - 4. Basım: Kasım 2020 - Everest Yayınları
Reklam
☆bir günü bitirme sanatı☆
Her çaresizlik anında olduğu gibi anılara saldırdık. Anılar maharetli ellerde siyah beyaz fotoğraf tadı verebilirdi. Evet anılar, adabınca kullanırsanız şık bir dolgu malzemesidir. Eski günlere dönmeye uğraşıyorduk biz de, ama pek silikti hatıralarımız. İkimizin de umurunda olmayan şeylerdi çoğu. Zaten başkalarıyla yaşadığımız birkaç olayı birlikte yaşadığımız yanılgısına düştüğümüzü anlayınca anılardan konuşmak da manasızlaştı.
Sayfa 20 - 4. Basım: Kasım 2020 - Everest Yayınları
☆bir günü bitirme sanatı☆
İnsanların küçümsediği şu hastalığa tutuldum. Bunu şımarıklık olarak algılıyorlar, oysa yaşamak her zamankinden daha yorucu ve zahmetli bir iş haline geldi. İnsan her an yaşadığını bilerek yaşamamalı, biraz da gelişine ya da gidişine yaşamalı. Bense her an yaşadığımın farkındayım (başparmağımla geçirdiğim değerli dakikaları saymazsak) ve bu nasıl bir azap tahmin edemezsiniz.
Sayfa 14 - 4. Basım: Kasım 2020 - Everest Yayınları