1000Kitap
1000Kitap

Müthiş

Müthiş
Önce düşünceler vardır, ardından da "düşünceleri düşünme aygıtı". Bion'un söylediklerine şunu ekleyeceğim: Düşüncelerden düşünmeye, yani benin oluşumuna geçiş, yazarın çok iyi saptadığı gibi, hem annenin bebekle bağlantısında gerçekleştirdiği içeren-içerik ilişkisine, hem de belirleyici olduğunu düşündüğüm, dış uyarılmalar karşısındaki içerme ilişkisine ikili bir yaslanma yoluyla gerçekleşir; bu içerme ilişkisi deneyimini çocuğa -kuşkusuz öncelikle annesi tarafından uyarılan- kendi derisi taşır). Nitekim dokunsal olan, aynı anda hem bir "dış" algı hem de bir "iç" algı sağlar. Freud şu olguya anıştırmada bulunur: Derime değen nesneyi hissederim ve aynı zamanda nesne tarafından dokunulan derimi de hissederim. Zaten dokunsal olanın bu çiftkutupluluğu çok hızlı bir biçimde -bu bilinir ve gözlemlenir- çocuk için etkin bir araştırmanın nesnesi haline gelir: Parmağıyla istemli olarak bedeninin bölümlerine dokunur, başparmağını ya da büyük ayak parmağını ağzına götürür ve böylece nesne ve öznenin tamamlayıcı konumlarını eşzamanlı olarak deneyler. Dokunsal duyumlara içkin olan bu ikileşmenin, dokunsal deneyime yaslanmaya yönelen bilinçli benin dönüşlü ikileşmesini hazırladığı düşünülebilir.
Sayfa 126Kitabı okudu
Müthiş
Çok konuşmak, beraberinde sağırlığı getiriyor.