Baş egmezüz edânîye dünyâ-yı dûn içün
Allâhadur tevekkülümüz i’timâdumuz
( Şu alçak dünyanın geçici menfaatleri için
aşağılık kimselere baş eğmeyiz.
Bu yolda bütün tevvekülümüz, güvenimiz Allah'adır. )
Biz müttekâ-yi zer-keş-i câha tayanmazuz
Hakkun kemâl-i lutfınadur istinâdumuz
( Biz makam ile edinilmiş altın işlemeli yastıklara dayanmayız.
Bütün dayanağımız Allah'ın faziletli lütfunadır. )
Âşık-ı dîdâr-ı pâkündür meger kim cûylar
Cüst ü cû eyler seni ey serv-i bâlâ semt semt
Meğer ırmaklar senin pak yüzüne aşık olmuşlar da
Oradan oraya akarak seni arayıp sormaktalar ey yüce servi endamlı sevgili