Oğlu Abdullâh, “es-Sunne” adlı eserinde İmâm Ahmed’e kaderi
inkâr eden Kaderiyye Fırkası ve bunların arkasında kılınan nama-
zın hükmüyle alâkalı sorulan sorular hakkında bir bâb açmış veşunları nakletmiştir:
“Allâh rahmet etsin, babamı şöyle derken işittim: “Kaderiyye,
Mu’tezile ve Cehmiyye’nin arkasında namaz kılınmaz.”
“Bir keresinde de babama Kaderî’nin arkasında namaz kılınıp
kılınmayacağını sordum. Bana: “Eğer bunun için insanlarla cedel-
leşiyor ve buna davet ediyorsa, ardında namaz kılmayız dedi.”
“Allâh kendisine rahmet etsin, babamı işittim ki, Alî İbn’ul Cehm,
babama Kaderîlik ile ilgili konuşanların kâfir olup olmadıklarını
sordu. Babam da şöyle dedi: “Eğer ilmi inkâr ederse, Azîz ve Celîl
olan Allâh ilmi yaratıp bilmeden önce “Âlim” değildi”, derse Azîz
ve Celîl olan Allâh’ın İlmini inkâr etmiştir. İşte bu kimse kâfirdir.”