Diyâr-ı küfrü gezdim beldeler kâşâneler gördüm
Dolaştım mülk-i İslâmı bütün vîrâneler gördüm
Bulundum ben dahi dâr-üş-şifâ-yı Bâb-ı Âlî'de
Felatun'u beğenmez anda çok dîvâneler gördüm
|
Sana dilsiz, dudaksız sözler söyleyeceğim
Bütün kulaklardan gizli sırlardan bahsedeceğim
Bu sözleri sana, herkesin içinde söyleyeceğim
Ama senden başka kimse duymayacak
Kimse anlamayacak.
.Mevlâna.
Bedenine bir asır geç kalmış bir ruhun ıstırabı içindeyim. Bir asır önce gelmeliydim bu dünyaya. Enver’le İstanbul’a girmeli, Kuşçubaşı Eşref’le Trablusgarp’ı savunmalıydım 120.000 İtalyana karşı 120 Osmanlı subayıyla. İttihatçılar bab-ı ali yi basarken Ömer Naci’yle bende halka seslenmeli ve "Enver Edirne’ye! Enver Edirne’ye!" diye