Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Masallar, ilahiler, efsaneler, destanlar, türküler, ninniler, tiyatro, sinema ve edebi eserler: Halk arasında masallar çoktur. Masalların en meşhuru "Hangur" un hikayesidir. Türk mitolojisindeki tepegözü andırır. Demirciliğin dünyaya Kafkasya'dan yayıldığı hakkında ki rivayet ünlüdür. Halk arasında La Fontaine'in kendinden çok
İslam dini gelmeden önce, cahiliye döneminde kız çocuklarını öldürürlerdi. Kimi fakirlik korkusuyla, kimi toplumda aşağılanmamak için, kimi namusuna leke gel- mesin diye yapardı bunu. Hz. Ömer müslüman olmadan önce eşi hamileydi. Eşinin bir erkek çocuk doğurmasını bekliyordu. Bebeğin kız olduğunu söylediklerinde çok sinirlendi ve çocuğu öldürmek
Reklam
Malik bin Dinar hz. Şöyle diyor: Gençlik yıllarımda Çokça içki içen, faiz yiyen, Bulaşmadığı hiç bir günah kalmayan biriydim. O kadar yoldan çıkmıştım ki insanlar bile onlara zarar vermemem için bende uzak duruyorlardı. Günün birisinde evlenmeye karar verdim, ve evlendim. Gel zaman git zaman bir kız çocuğum oldu ve adını fâtıma koydum, onu o kadar
MEKKE DEVRİ UZUN SÜRER DOĞU TÜRKİSTAN'DA!
. İFAM'da dersler bitmiş, kardeşler hasbihâl için konferans salonunda toplanmıştı. Birkaç öğrenci meramını ifade eden vecîz konuşmalar yaptıktan sonra sunucu, kürsüye Doğu Türkistan'lı Abdüsselam'ı ça ğırdı. Kendine has türkçesiyle hayatını ve İFAM'a nasıl geldiğini anlattı. Ben de size hülâsa edeyim: Abdüsselam, on dört
Sayfa 117Kitabı okudu
132 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
#okudumbitti #kitapyorum #acılardanartakalan Nadire Yetiş #ocakayı 10.kitap Öncelikle çok rica ediyorum bu yorumu sonuna kadar okuyunuz Aşağıdaki görsel de bir ev görüyorsunuz. Bu ev herkesin kendi yaşadığı evi Belki ; 🖍Sırf susmak zorunda olduğu için susmuş bir kadının, 🖍Taciz edildigi halde korkusundan,ailesine söyleyemeyen bir
Acılardan Arta Kalan
Acılardan Arta KalanNadire Yetiş · US Yayınları · 202016 okunma
Mehmet Akif Ersoy
||. Abdülhamid Han'ın tahtan indirilişine bayram olarak telakki eden Mehmet Akif Ersoy Üzerinden 3 yıl geçmeden dedelerinin yurdunu düşman çizmeleri altında görünce, Hem Padişah'ın yerini alanların inanılmaz gafleti ve hem de acı akıbeti yanıp yakılarak şöyle dile getirmişti: Üç beyinsiz kafanın derdine üç milyon halk, Bak nasıl doğranıyor? Kalk, baba, kabrinden kalk! Diriler koşmadı imdâdına, sen bâri yetiş... Arnavutluk yanıyor... Hem bu sefer pek müthiş!
Sayfa 46
Reklam
Malik bin Dinar hz. Şöyle diyor:
Gençlik yıllarımda Çokça içki içen, faiz yiyen, Bulaşmadığı hiç bir günah kalmayan biriydim. O kadar yoldan çıkmıştım ki insanlar bile onlara zarar vermemem için bende uzak duruyorlardı. Günün birisinde evlenmeye karar verdim, ve evlendim. Gel zaman git zaman bir kız çocuğum oldu ve adını fâtıma koydum, onu o kadar çok sevdim ve bağlandım ki
Yaz sonu Ankara'ya nasıl döndüğümüzü pek anımsamıyorum ama babamın gazete çıkarmak üzere İstanbul'da kalacağını ve ben ilkokulu bitirince de annemle birlikte İstanbul'a taşınacağımızı biliyorum. Açıkçası babamın bakanlık emrine alınmasının üstelik bir de İstanbul'da gazete çıkaracak olmasının önemini kavramış değilim henüz. Ancak, Marko Paşa
Mekke-i mükerreme
Peygamber efendimizin doğduğu şehir. Müslümanların kıblesi olan Kâbe-i muazzamanın içinde bulunduğu, İslâm âleminin merkezi olan mukaddes belde. Mekke-i mükerreme şehri; Arabistan yarımadasının batısında, Kızıldeniz’in doğusunda, 21°-30° kuzey enlem, 20°-40° doğu boylam dereceleri arasında yer alır. Denizden yüksekliği üç yüz altmış metredir.
10 MUHARREM ve KERBELA - 10
“Kanların şerhâ olup aktığı mâtem tufanıdır bugün, Kerbelâ’nın her taşının al kan olduğu demdir bugün. Başını top eylemiş çevgânın kıvrımına almış ele, Nice yüzbin derviş dört unsurun abdâlıdır bugün. Cümlesi Kerbelâ oklarının kıyameti olmuştur, Hüzünlü mâteminin vadisine dalmıştır bugün. Bu gam nice dünya gamına nisbet bile olamaz, İmam
Reklam
NÛRİ MUHAMMEDİ-Yİ TAŞIYAN KURBAN (Muhteşem!!)
Rabbimiz’in emri gereği kurbanlarımızı kestiğimiz, fakir-fukarâ, eş-dost, komşu ve akrabamız ile paylaştığımız, maddî ve mânevî ikramlarla bayram ettiğimiz Kurban Bayramı, bilindiği üzere Hazret-i İbrahim’in yaşadığı büyük bir imtihanın hâtırasıdır. Kur’ân-ı Kerim’de ana hatlarıyla anlatılan bu kıssa ile alâkalı olarak, hadîs-i şeriflerde ve
ERZİNCAN DESTANI 1939 yılı sonunda bir kış günü şarkta büyük bir kıyamet koptu. Yerler sarsıldı. Köyler, kentler yıkıldı. On binlerce insan kara topraklar altında kaldı. O zaman ben bir lise talebesi idim. Bu hâdise bana çok tesir etti. Sanki bir zelzele de benim içimde oldu. Bazı parçalarını buraya aldığım “Erzincan Destanı”nı o zaman
27 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.