Ünlü düşünür annemin ortaya attığı bu önerme babamın dünyasında zaten ayet gibiydi. Babam sadece "Annenin içi nasıl rahat edecekse doğrusu odur" dedi.
Adam annemin rahatına takmıştı kafayı.
Babam evlilikleri boyunca annemin arkasından bir gölge gibi dolandı durdu. Ona karşı duyduğu şey sevgi miydi, aşk mıydı, yoksa merhamet miydi anlamak güçtü bizim için.
Çok güzel hem ayetlerle hem hadislerle hem de kıssalarla süslenmış muazzam bir kitap her insanın muhakkak okumasın tavsiye ederim ruhum da kelebekler uçuştu.
...Baba, babalık sorumluluğunun ve gücün farkında öylesine olgun ama bir o kadar da derinden bir sevgiye çocuklarına bakıyor onları dinliyordu kii... Ben o çocuklardan biri olsan sırtımı dayayabileceğim bir dağımın olduğunu, o dağın babam olduğunu hissederdim.
Oğlandır, ne bilsin, geyiği kovar, getirip babasının önünde ayağından vururdu. “Babam at sürüşüme baksın övünsün, ok atışıma baksın güvensin, kılıç çalışıma baksın sevinsin” derdi.
Efendi Babam (Kuddise Sirruha) buyururdu ki:
"Oğlum!"
Cins cinse meyleder."
Müslümanlar da kâfirler de insan cinsi. Kafirlerin zevkle yasadigini gören bizim Müslümanlar, zavalllar,zevk dügkünü adamlar, onlara uyuyor. Onlar ne yapiyorlarsa aynisini yapryorlar. Mahmud efendi hz
Günlerimin nasıl geçtiğini sordu. Anlattım. Coşkuyla anlattım ve coşkulu olduğum için utanmadım. Babam da, gözlerinin içi pırıl pırıl, dinledi. Bana ikimiz aynı insanmışız gibi baktı. Ben onun devamıymışım gibi. O zaman algılarımın kökenini anladım. Günlerdir gördüğüm her şeye karışan şiirin kaynağını anladım.