Ben, seninle ilgili olayları anlatırken aslında senin nasıl bir insan olduğunu belli etmemeye çalışıyorum; aklımca asıl babamı kendime saklıyorum. Sonra da seni anlamadıkları zaman onlara kızıyorum.
Evimize giren para, göz açıp kapanıncaya kadar tükendiği için, kasabaya ne zaman babamın başrol oyuncularına bakıp güzel olduğuna kanaat getirdiği bir film gelse, bir bilet almaya yetecek para bir şekilde denkleştirilir ve ben o filmi seyretmeye gönderilirdim.
Sinemadan geldikten sonra, filmi oturma odasında toplanan bütün aileye anlatmam gerekiyordu.
Filmi seyrettikten sonra eve dönünce, babamı ve erkek kardeşlerimi yeni taranmış saçları ve en güzel kıyafetleriyle, tıpkı sinemadaki gibi yan yana oturmuş halde, beni sabırsızlıkla beklerken bulmak çok hoştu.