çok kıymetli bir bilgiselidir. ona hayranlığınızı gururla tazeleyecektir.
Atatürk'ün ölümü üzerine yurt dışından gelen mektuplar:
1- Kadın hakları savunucusu Bayard Simmons'dan mektup, 11.11.1938
Kadınlara oy hakkı kampanyasını savunmuş olduğum için kendi memleketimde hapse girmiş ilk İngiliz olarak, Türkiye Cumhurbaşkanının ölümü üzerine derin üzüntülerimi sunabilir miyim? O'nun kendi ülkesinde
Atatürk'ün 1925 yılında Uşak'ta yetimhane ziyareti yaptığı doğru. Hatta bir şehit çocuğu orada şöyle bir konuşma yaptı:
Beni söyleten etken var. Söyleyeceğim. Çünkü ben içinde lavlardan intikam fırtınaları, intikam boraları esen bir volkanım. Gök görültüleri, yıldırımlar, şimşekler benim depremlerimden, sarsıntılarımdan meydana gelir.
Çoğumuz babamız henüz yaşıyorken, onun yüzüne bir kez bile dikkatle bakmamışızdır. Baba sözcüğünü kullanmaya başladığımız günden itibaren, süreklilik arz eden bir alışkanlık haline gelmiştir ve bu davranışımız ile; yıllarca babamızdan değil de, sanki bir zorunluluktan söz ede gelmişizdir hep.Yoksulluğun ağır yükü altında ve doğası gereği babam,
Atatürk, bir gün Diyarbakır taraflarında atla dolaşırken yanındaki kurmay başkanına:
-“Çabuk bana yeni bir din bul” dedi.
-“Ağaç dini…”
-“Evet, bir din ki ibadeti ağaç dikmek olsa…"
Falih Rıfkı Atay, Babamız Atatürk, İstanbul 1966, s.128.