160 syf.
·
Not rated
·
Read in 9 hours
“Peteğin dibindeki küçük bir yumurta iken, bugün çiçekten çiçeğe uçusan bir bal arısıyım. Altı hafta yaşındayım. Bu bizler için uzun bir süre. Benim kadar faal bir hayat sürseydiniz, altı hafta içinde dünyanın çevresini üç kez dolaşırdınız. Yoruldum artık. Ama ömrümün tek bir dakikasını boşa geçirmedim. Ben artık iyice yaşlandım çocuklar. Hayatım boyunca kendime hep şu soruyu sordum: "Neden bu kadar çok bal yapıyoruz?” Çünkü bir kovan dolusu arının yiyemeyeceği kadar çok bal biriktirmiştik. Bugün sorumun cevabını öğrendim. Kovanların sahibi gelip ballarımızı aldı. Demek ki, insanların bala ihtiyacı vardı. Biz bilmeden onlar için çalıştırılmışız. Bal sever misiniz? Sakın "Hayır!" demeyin. Çok üzülürüm. Ben hayatım boyunca siz bal yiyesiniz diye çalıştım durdum. Hiç pişman değilim, yeter ki siz, o pırıl pırıl tatlı balı ekmeğinize sürüp yerken, bir an için beni düşünün ve benim gibi milyonlarca arıyı siz bal yiyesiniz diye gece gündüz çalıştıran Rabbimize, "Benim için arılara bal yaptırdığın için, Seni çok seviyorum Allah'ım!" deyin. Hoşçakal günlüğüm, hoşçakal dünya, hoşçakal çiçekli küçük tepecik, badem ağaçları, mor salkımlar, hanımeli çiçekleri ve hoşçakalın bal seven çocuklar!” O küçük, zifiri karanlık kovanlarda, binlerce arıyla, mükemmel bir iş bölümü sonucu gerçekleşen mucizelere tanıklık etmek için okuyunuz!
Şu Acayip Arılar
Şu Acayip ArılarÖzkan Öze (Tarık Uslu) · Uğurböceği · 2013315 okunma
96 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
Bir yazar büyük ölçüde okunmak için yazar ( tersini söyleyenlere hayran olalım ama inanmayalım) bu kadar açık sözlü yola çıkarsan herkes bir sonraki sayfada neler var diye merak eder. Bir dostuma bakılırsa, bir adamın her zaman iki kişiliği vardır, kendi kişiliği, bir de karısının yakıştırdığı. Bölümler Minotauros ya da Oran Molası, Badem Ağaçları, Prometheus Cehennemde, Geçmişi olmayan kentler için küçük rehber, Helena'nın Sürgünlüğü , Gizelem, Tipasa'ya Dönüş ve Denizin Bağrında.
Yaz
YazAlbert Camus · Can Yayınları · 20211,924 okunma
Reklam
208 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
Bir Yaşam
Ben sadece kendi ülkemin şairinin eserini okurum başkasının dili uymuyor, uysa bile çeviri şiir orijinal anlamını taşımıyor diyenlerdenseniz Henrik Nordbrandt'ın şiirleri karşısında şaşırmaya hazır olun. Aslen Doğu Dilleri Bölümü mezunu olan Danimarkalı yazarımızın ilk şiirlerinde (bu dönem Soğuk Savaş yıllarında) kentlerdeki toplumsal çözülmeyi şiirlerine konu edinmiş. 1970'lerde ise sık sık geldiği Akdeniz, Türkiye ve Yunanistan, şiirlerinde kendine büyük bir yer tutuyor. Buraların güzelliklerini betimlerken ise edebi bir kaygıdan fazlasıyla uzak. Denemelerinde de sık sık Türkçeye olan aşkını dile getiren yazarın şiirlerinde Türkçe kelimelerle yaptığı oyunlar, memleketimizin güzelliği anlatan dizeler ve hayranlıktan öte olarak adlandırabileceğim bir sevgi var. Üslubundan bahsetmem gerekirse kullandığı biçim bize hiç yabancı değil Yunus Emre ve Orhan Veli'den de etkilenerek oluşturduğu üslubunda Kavafis'in etkileri görülünce eşi benzeri olmayan bir tarz yaratmış oluyor. İmgelerde ise en çok kiraz ve badem ağaçları ayrıca gülü görüyoruz. Sevgiliye seslenirken ki anlatımı ise kesinlikle okumaya değer. 'Bir Yaşam' adlı şiirinde ise belki bizi bizden daha iyi anlatıyor... #bikottiokuyor
Her Sözcüğü Bir Aşk İlanı Gibi Duyumsuyorum
Her Sözcüğü Bir Aşk İlanı Gibi DuyumsuyorumHenrik Nordbrandt · Can Yayınları · 201291 okunma
23 öğeden 21 ile 23 arasındakiler gösteriliyor.