Senden sonra daha çok çay içmeye başladım
Elimdeki yara iyileşti
Yedi kere saçlarımı kestim, izlediğim her filmde daha çok ağladım
Sigara içmeyi denedim insanı teseli ediyormuş ama ben alışamadım
Badem ağaçları birgün birden bire devrildi, herkes yaşlandıkları için dedi, ben intihar etiklerine inanıyorum
Galiba yanlızlıktan
İğde ağacının kokusu eskisi gibi yoldan geçenleri mest etmedi ya da ben öyle sandım
Nerede bir salıncak görsem binip salandım ama hiç birini sen kurmadın
Kırlangıçlar çok sonra geri döndü ama ben görmedim
Üzüm'ü yine çok sevdim, papatyaları da
Yaş aldım, seneler geçti ama ben hiç büyümedim
"Nimetler sonsuzdur.
Fakat onlarda herkesin hakkı var.
Bütün diğer kuşların ve hayvanların ve insanların da hakkı var.
Ye, ama ihtiyacın kadar.
Bir lokma badem için bin badem kırma.
Ağaçları üzme, hırpalama..."
Cesetler gömüldü, evler yeniden yapıldı. Zanaatkârların borçlarını bağışladım. İlkbaharda badem ağaçları her ilkbahardaki gibi çiçek açtı. Dokuma tezgâhları huzurlu sokaklarda uğulduyordu. Ama benim kalbim küllerin altında kaldı.
.
Sayfa 147 - Alfa Yayıncılık · 7 Mart 2019Kitabı okudu
Çoktan yaşanıp bitmiş o aşklar gibi
Çiçeklenen badem ağaçları adına yalvarıyorum sana
...
Yalvarıyorum, yalvarıyorum sevmiş olduğumuz ne varsa, hepsi adına.
Gelin duvakları gibi çiçek açıyorsa badem ağaçları
Sarı sıcak gülümsüyorsa papatyalar
Kanatları rengarenk kelebekler gibi gökyüzünü süslüyorsa uçurtmalar
Çocuk sevinçlerine karışmışsa insan yüzleri
Bil ki
Ruhunu güneşe teslim etmiş bahardır kapıdaki
Murat Bozoğlu
Ben olduğum şeyim ve olacağım şey
Kendimle inşa edeceğim kendimi
Sürgünümü seçeceğim
Sürgünüm destansı sahnenin arka planı
Hem yarına hem anılara ihtiyacını
Savunuyorum şairlerin
Kuşların hem bir memleket
Hem de sürgün yeri olarak
Giydikleri ağaçları savunuyorum
" Neden hiç ağaç yok ? " diye sordum sürücüye.
" İsrail bu bölgedeki ağaçları söktü. " dedi sürücü. " Ağaçların güvenliklerine karşı nasıl bir tehdit oluşturduğunu düşünsenize: Tanklarından birinin tepesine bir portakal düşebilir. "