Türkü söyleyin, düş kurun, yoksul evlerin çoçukları! Çok geçmez, gençliğinizin ilk adımlarında bahar, kış kılığına bürünmüş bir dilenci gibi korkutur hepinizi.
Jon'un bana öğrettiği şey pervasız olmaktı; kendimi rahat bırakırsam, önceden çok fazla düşünüp duraksamazsam, yapmayı hayal bile edemeyeceğim şeyleri yapabileceğimi öğretmişti.