"Tam bağımsızlık, bizim bugün üstlendiğimiz görevin özüdür. Bu görev, bütün ulusa ve tarihe karşı üstlenilmiştir. Bu görevi üstlenirken, uygulanabilirliği hakkında şüphe yok ki çok düşündük. Fakat sonuçta vardığımız düşünce ve inanç, bunda başarılı olabileceğimizdir. Biz, böyle işe başlamış adamlarız. Bizden öncekilerin yaptıkları yanlışlar yüzünden, ulusumuz sözde var sanılan bağımsızlığına gerçekte sahip değildi. Şimdiye kadar Türkiye'yi uygarlık dünyasında kusurlu gösteren neler akla gelebilirse, hep bu yanlışlıktan ve hep bu yanlışlığa boyun eğmekten doğmaktadır. Bu yanlışlığa boyun eğmenin sonucu, mutlaka, ülke ve ulusun bütün saygınlığını ve bütün yaşama yeteneğini kaybetmesine ve ondan yoksun kalmasına yol açabilir. Biz, yaşamak isteyen, saygınlık ve onuruyla yaşamak isteyen bir ulusuz. Bir yanlışlığa boyun eğmek yüzünden bu niteliklerden yoksun kalmaya dayanamayız. Bilgin ya da cahil, ulusumuzun istisnasız tüm bireyleri, belki içinde bulunduğu güçlüklerin tamamen farkına varmaksızın, bugün yalnız bir amaç etrafında toplanmış ve fakat sonuna kadar kanını akıtmaya karar vermiştir. O amaç, tam bağımsızlığımızın elde edilmesi ve devam ettirilmesidir.
“Aşırı bağımsızlık, yani neredeyse hiç kimseden yardım istememe durumu, hiç kimsenin bizi umursamadığına ve eninde sonunda terk edileceğimize inandığımız için herhangi bir bağ kurmaktan ümidimizi kestiğimiz bir travma tepkisidir.” | Dr. Nicole Lepera
“…Belki de insanların birbirlerine duygularını salt anlatmaları olanaksız. Ben çok açık konuşmaya çalışıyorum. Sonsuz bir bağımsızlık, sonsuz bir özgürlük duyduğum için. Bu duygularım, zamanları da, ülkeleri de, kentleri de aşıyor. Termessus’tan önce, çok önce başlıyor, nerede biteceğini bilemiyorum, ama hiçbir yerde hiçbir zaman bitmeyecek gibi…”
Kitapla ilgili incelememe geçmeden evvel kitaba dair kısaca bir şeyler yazmış olayım. Yaklaşık olarak 1 sene evvel elime geçen bir kitaptı ve 1 seneye yakın -benim için önemli olmasından dolayı- kitaplığımda değil de çekmecemde muhafaza etmiştim bu kitabı, okumak bu güne kısmetmiş.
İlk olarak bu
Okul genç beyinlere, insanlığa saygıyı, millet ve memlekete sevgiyi, şerefi, bağımsızlığı öğretir. Bağımsızlık tehlikeye düştüğü zaman onu kurtarmak için izlenmesi uygun olan en doğru yolu belletir. Memleket ve milleti kurtarmaya çalışanların, aynı zamanda mesleklerinde birer namuslu uzman ve birer çalışkan bilgin olmaları gerekir. Bunu temin eden okuldur. Ancak bu şekilde her türlü girişimin mantıklı sonuçlara erişmesi mümkün olur.
"hiçbir şey umrunda değildi. yaşamını gözlemleyerek harcıyor, bu sırada zaman ve onunla birlikte gençlik akıp gidiyor, singer kıskanılası gençlik anılarını yakalamak, bu anların tadını çıkarmak için kılını bile kıpırdatmıyordu. kişiliksiz bir sorgulayıcı, benliksiz bir yaşam reddiyecisi, tümüyle olumsuz bir ruh olarak her şeyi neredeyse kendisini silerek gözlemliyordu. bunun verebileceği rahatlatıcı bir özgürlük ya da bağımsızlık duygusunu hiç umursamadan kendisini akıntıya bırakmıştı. yaşamın uzun yolunda kişiliksiz, eylemsiz bir gezgindi; ömrünün baharında yıllar boyunca kambur, gözleri yere çivili yürümüştü."
"Aşırı bağımsızlık, yani nerdeyse hiç kimseden yardım istememe durumu, hiç kimsenin bizi umursamadığına ve eninde sonunda terk edileceğimize inandığımız için herhangi bir bağ kurmaktan ümidimizi kestiğimiz bir travma tepkisidir."
-Dr. Nicole Lepera
Oysa, Türkün onuru ve yetenekleri çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir milletin, esir yaşamaktansa yok olması daha iyidir: Öyleyse ya bağımsızlık ya ölüm.