Deri ve kıl rengi ile belirli bitkisel zehirlere ve belirli parazitlere karşı tam bağışıklık arasında kimi zaman şaşırtıcı bir ilinti bulunduğunu göstermektedir.
Sayfa 261
Acıya karşı bağışıklık kazanmamızı sağlayacak bir yaşam tarzı olmadığını anlasak, her şey daha kolay olurdu. Mutluluğun doğasında acının da olduğunu. Biri olmadan öbürünün de olmayacağını.
Reklam
“Demek istediğim, acıya karşı bağışıklık kazanmamızı sağlayacak bir yaşam tarzı olmadığını anlasak, her şey çok daha kolay olurdu. Mutluluğun doğasında acınında olduğunu, biri olmadan öbürünün de olmayacağını.
292 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Bağırsak deyip geçmeyin!!!
~ Öyle bir kitap okudum ki mikropların gözüme bu kadar sağlıklı gözükeceğini düşünmezdim. Her sayfasında bağırsak organının sağlığımda bu denli rol alacağını tahmin etmezdim. Bir bardak kefirin ya da sabah aç karnına yiyeceğimiz bir kase yoğurdun (bu arada ev yoğurdu) vücudumdaki etkilerinin bu kadar çok olduğunu bilmezdim. Mikropların sadece hasta ettiğini düşünürdüm ama yanılıyormuşum. ~ Bazı mikroplar sağlığımızı korumak için bizimle iş birliği içesindeler ve bu mikropların büyük çoğunluğu kalın bağırsağımızda yer alır. Biz eğer bağırsak mikrobiyotamızı koruyabilirsek bağışıklık sistemimizi güçlendirip kötü mikroplarla savaşabiliriz. Eğer bozarsak ve bağırsakları iyi çalıştırmazsak pek çok hastalıklara yol açmış oluruz. ~ Çocuklarımızı kötü mikroplardan arındıralım derken iyi mikroplarında sayısını düşürüyoruz. Kullandığımız antibiyotikler bunun örneği. ~İyi mikropları koruyalım. ~ Doğal ve dengeli beslenelim. ~ Çocuklarımıza otun, taşın, çamurun hasta etmeyeceğini de söyleyelim. (Köy, yayla gibi yerler iyi mikroplar için birebir yerlermiş.) Vee unutmadan; ~ Kirlenmek güzeldir. ✓ Kitabı okurken gerçekten çok yanlış beslendiğimi öğrendim. 9 bölümden oluşan ve çok daha fazla bilgiler içeren bu kitabın içinde sağlıklı tarifler de mevcut. Kesinlikle tavsiye edebileceğim bir kitap oldu. Keyifli okumalar dilerim
Sağlıklı Bağırsak
Sağlıklı BağırsakErica Sonnenburg · Doğan Kitap · 04 okunma
Cohen, daha stresli insanların soğuk algınlığına yakalanmaya daha yatkın olduğunu bulgulamıştır. Az stresli olanların yüzde 27'si virüse maruz kaldıktan sonra soğuk algınlığına yakalanırken, bu oran daha stresli bir yaşantı sürdürenlerde yüzde 47 olmuştur; bu da stresin tek başına bağışıklık sistemini zayıflattığının doğrudan bir kanıtıdır.
Stres-Hastalıklar
Bruce McEwen stres-hastalık bağlantısı üzerindeki çok sayıda araştırmayı gözden geçirirken bunun çok çeşitli etkilerinden söz etmiştir. Bağışıklık işlevini, kanserin metastaz hızını artırmasına neden olacak derecede engellemesi, virüs enfeksiyonlarına karşı direnci azaltması; ateroskleroza (damar tıkanmasına) yol açan plak oluşumunu ve miyokardiyal enfarktüse yol açan kan pıhtılaşmasını artırması; I. Tip şeker hastalığının başlangıcını ve II. Tip şekerin gelişmesini hızlandırması; astım krizlerini kötüleştirmesi ve başlatması. Stres ayrıca gastrointestinal sistemde ülser oluşumuna, ülserleşen kolit ve iltihaplı bağırsak hastalıkları arazlarının başlamasına da yol açar. Beynin kendisi de, hipokampusun ya da belleğin zarar görmesi gibi, sürekli stresin uzun vadeli etkilerine açıktır. McEwen'a göre, genelde "stresli deneyimler sonucunda sinir sisteminin aşınıp çökebileceğini gösteren deliller artmaktadır."
Reklam
Pozitif duygular, bağışıklık sistemimizi güçlendir­diği için, bu yolla birçok hastalığı önleyebiliriz.
Demek istediğim, acıya karşı bağışıklık kazanmamızı sağlayacak bir yaşam tarzı olmadığını anlasak, her şey çok daha kolay olurdu. Mutluluğun doğasında acının da olduğunu. Biri olmadan öbürünün de olamayacağını. Tabii ki farklı düzeylerde ve miktarlarda. Ama hiçbir hayatta sonsuza kadar saf bir mutluluk içinde olamayız. Öyle bir hayat olabileceğini düşünmek ancak yaşadığımız hayattaki mutsuzluğumuzu büyütmeye yarar."
Doğru eşi (veya eşleri) bulup onlarla üre­menin arkasındaki evrimsel baskı, cinsel arzularımız ve tavır­larımız şeklinde tezahür eder. Tüm kültürlerin kadınlarında kum saati vücut biçimi tercihinin nedeni, doğanın bizi doğur­ganlığa, sağlıklı ve uygun özelliklere itmesidir. Kim derdi ki, bir erkeğin kokusunu çekici bulan kadın, aslında bu erkeğin bağışıklık sisteminin önemli bir parçası olan akyuvar antije­ninin kokusundan etkileniyor? Bu erkek bir de diğer kardeş­lerinden daha esmerse, daha da çekici hale gelecektir; çünkü daha çok pigment sahibi olmak, UV güneş ışınlarının folat seviyesini düşürmesini önlemeye yardımcı olur ve bu da daha iyi spermler anlamına gelir. Ya da şunu düşünelim; erkeklerde homoseksüellikle genetik arasında bir bağ varsa, bu gen he­teroseksüel kadınların erkeklerden etkilenmesini sağlayan ve daha çok üremelerine neden olan gen olabilir.
Tüm insanlarda doğuştan gelen bir hastalık vardır;mantığın en ısrarcı ve debilleştirici düşmanı olan bu hastalığın adı kendini kan­dırmaktır. Olası dünyaların en iyi ve en kötülerine dramatik bir yön verir. Bildiğimiz kadarıyla bu hastalığa karşı doğal bağışıklık yoktur. Sürekli tetikte olmak gerekir.
Sayfa 276
Reklam
acıya karşı bağışıklık kazanmamızı sağlayacak bir yaşam tarzı olmadığını anlasak, her şey çok daha kolay olurdu. Mutluluğun doğasında acının da olduğunu. Biri olmadan öbürünün de olmayacağını.
Daha önce bir kürsü platformunu arkadan görmüş müydünüz? Aslında tüm insanlara - benimki sadece tavsiye niteliğinde - bir kürsünün önünde toplanmadan önce, arkadan görünümü de gösterilmeli. Bir kürsüyü arkadan görme ve iyice bakma şerefine erişmiş kişi, o saat mimlenir ve kürsü üzerinde sergilenen her türlü hokkabazlığa karşi bağışıklık kazanmış olur. Aynı şey kilise sunaklarının arkası içinde söylenebilir ama bu başka bir hikaye...
Nasıl oluyordu da, bazı insanlar geri kalan herkesi yönetmedikleri sürece kendilerini zavallı bir orospu çocuğu gibi hissediyorlardı? Otoriterlik bir virüs müydü? Ortaya çıkması için, toplumun bağışıklık sisteminin çökmesi mi gerekiyordu? Yöneticilik, bağımlılık yapar mıydı? Eğer öyleyse, bu uyuşturucunun torbacısı kimdi, gramı kaça gidiyordu?
Hap (doğum kontrol hapı)
Wedekind'ın çalışmasının başlamasıyla beraber; bazı çalış­malar da, Hap'ın kadınların koku duyusuyla ilgili tercihleri­nin (erkeklerin kokularıyla ilgili tercihlerinin) değişmesine yol açtığını göstermiştir. Kadınlar Hap'ı almaya başladıktan son­ra ,farklı HLA'leri olan erkeler yerine, benzer HLA'leri olan erkekleri tercih etmeye başlarlar. Şimdi de HLA farklılığının (partnerlerin farklı HLA'lere sahip olması), çiftler arasında­ ki genetik çeşitliliğin bir işareti olduğunu; bununla beraber, yüksek doğurganlıkla ve daha güçlü bağışıklık sistemine sahip nesiller yaratmaya yardımcı olmasıyla ilgili olduğunu da hatır­layın.
Günümüzde çocuk ve gençlerdeki alerjinin en büyük nedeni aşılar ve GM katkı maddeleri, yetişkinlerde ise kortizon, androjen, östrojen ve insülin gibi protein yapılı rekombinant DNA ilaçlardır. Ayrıca bazı ilaçlar ( antibiyotikler, salisilatlar vs) kendi yapısında protein bulunmamasına rağmen, vücuttaki proteinle birleşerek protein özelliği kazanır ve bağışıklık savunmasını baskılar.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.