" Azıcık meraklı, azıcık araştırmacı, biraz ilgili e bir o kadar bilgili, kahvesiz asla olmaz diyen, her türden dinleyen ve okuyan, eşine yoldaş,oğluna hem anne hem oyun arkadaşı olan biri." Dersiniz...
~ Öyle bir kitap okudum ki mikropların gözüme bu kadar sağlıklı gözükeceğini düşünmezdim. Her sayfasında bağırsak organının sağlığımda bu denli rol alacağını tahmin etmezdim. Bir bardak kefirin ya da sabah aç karnına yiyeceğimiz bir kase yoğurdun (bu arada ev yoğurdu) vücudumdaki etkilerinin bu kadar çok olduğunu bilmezdim. Mikropların sadece hasta ettiğini düşünürdüm ama yanılıyormuşum.
~ Bazı mikroplar sağlığımızı korumak için bizimle iş birliği içesindeler ve bu mikropların büyük çoğunluğu kalın bağırsağımızda yer alır. Biz eğer bağırsak mikrobiyotamızı koruyabilirsek bağışıklık sistemimizi güçlendirip kötü mikroplarla savaşabiliriz. Eğer bozarsak ve bağırsakları iyi çalıştırmazsak pek çok hastalıklara yol açmış oluruz.
~ Çocuklarımızı kötü mikroplardan arındıralım derken iyi mikroplarında sayısını düşürüyoruz. Kullandığımız antibiyotikler bunun örneği.
~İyi mikropları koruyalım.
~ Doğal ve dengeli beslenelim.
~ Çocuklarımıza otun, taşın, çamurun hasta etmeyeceğini de söyleyelim. (Köy, yayla gibi yerler iyi mikroplar için birebir yerlermiş.)
Vee unutmadan;
~ Kirlenmek güzeldir.
✓ Kitabı okurken gerçekten çok yanlış beslendiğimi öğrendim. 9 bölümden oluşan ve çok daha fazla bilgiler içeren bu kitabın içinde sağlıklı tarifler de mevcut. Kesinlikle tavsiye edebileceğim bir kitap oldu.
Keyifli okumalar dilerim
Prebiyotikler, probiyotiklerin aksine, canlı organizmalar değildir, ancak probiyotikler gibi, onları tüketmenin de nihai amacı, kalın bağırsağımızdaki iyi bakteri sayısını artırmaktır.
"Beni neden bu kadar şımartıyorsun?" diyorum
"Saf dostluk çünkü." diyor🥰
Eve geldiğimde kapıda ki kargodan çıkan bu güzellikler ve benim eriyip bitmem😍
Güzel kalbini soldurmasınlar https://1000kitap.com/ze5516 çiçegim 💞 Yoluna çiçekler serilsin inşallah 🥰🌼💞
Genellikle kadınların çok sakin olmaları beklenir ama kadınlar da tıpkı erkekler gibi hisseder; tıpkı erkek kardeşleri gibi yeteneklerini çalıştırmaya ve çaba gösterecekleri bir alana ihtiyaç duyarlar;onlar da katı baskılar, çok sert bir engel karşısında tıpkı erkekler gibi acı çekerler ve kadınlardan daha ayrıcalıklı olan insan kardeşlerinin, onların muhallebi yapıp çorap örmekle ve piyano çalıp çantaları nakışlamakla teselli bulmaları gerektiğini söylemeleri dar kafalılıktır.