Niçin kendisinden doğaüstü imler beklediklerini, neden varlığının arkasındaki gizi ortaya vurmasını istediklerini bir türlü anlayamamaktadır: Varlığının gizlisi saklısı yoktur çünkü. Tanrı'nın oğlu olduğunu kendisi de duyumsamaktadır, ama kendini hiçbir kutsal görevle görevlendirilmiş saymamaktadır. En azından, böyle bir görevden
Öyle ise siz beni ( ibadetle) anınki ben de size anayım… Bakara 152 ,60
…Allah'ı unutan ve bu yüzden Allah'ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın.. Haşr 18-19 ,60
Allah kendisini unutanlara, kendileri için iyilik yapmalarını unutturur, onlara kendi yararlarını, kurtuluşlarının olduğu şleri unutturur 60
(Ey
Bağışla bugün senin için yas tutan zayıf insanları, çünkü bilmiyor onlar, asıl kendileri için nasıl yas tutmaları gerektiğini... Bağışla onları, çünkü bilmiyor onlar, senin ölümü ölerek alt ettiğini ve hayatı ölümle dirilttiğini...
❍ Bir defasında dürüst bir genç Allah'ın Elçisi'nden olmadık bir şey istedi. İki Cihan Güneşi Efendimiz ona kızmadı. Kendisiyle sakin sakin konuşarak onu ikna etti. Bu ilginç olay şöyle meydana geldi:
Bekârlık, bir delikanlıyı oldukça bunaltmıştı. Resûl-i Ekrem ﷺ in yanı na geldi ve ihtiyacını açıkça söyledi:
"Ey Allah'ın
“Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde selim akıl sahipleri için elbette ibretler vardır."
"Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah'ı anarlar. Göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler. "Rabbimiz! Bunu boş yere yaratmadın, seni eksikliklerden uzak tutarız. Bizi ateş azabından koru" derler."
"Rabbimiz! Sen kimi cehennem ateşine sokarsan, onu rezil etmişsindir. Zalimlerin hiç yardımcıları yoktur."
"Rabbimiz! Biz, 'Rabbinize iman edin' diye imana çağıran bir davetçi işittik, hemen iman ettik. Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla. Kötülüklerimizi ört. Canımızı iyilerle beraber al."
"Rabbimiz! Peygamberlerin aracılığı ile bize vaadettiklerini ver bize. Kıyamet günü bizi rezil etme. Şüphesiz sen, vaadinden dönmezsin."
"Rableri, onlara şu karşılığı verdi: "Ben, erkek olsun, kadın olsun, sizden hiçbir çalışanın amelini zayi etmeyeceğim. Sizler birbirinizdensiniz. Hicret edenler, yurtlarından çıkarılanlar, yolumda eziyet görenler, savaşanlar ve öldürülenlerin de and olsun, günahlarını elbette örteceğim. Allah katından bir mükâfat olmak üzere, onları içinden ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Mükafatın en güzeli Allah katındadır. "
-Âli İmran 190-195-
Yeni bir gün doğdu Rabbim. Bu günü ibadetle açabileyim. Senin mağfiret ve rızanla kapatabileyim. Bugün, iyilikler yapabilmem için beni vesile kıl. Onları kat kat çoğalt, günahlarımı bağışla. Çünkü çok bağışlayan, kullarına ihsan eden, onları çok sevensin.
"Rabbim, beni nimet cennetinin vârislerinden kıl!"
Hz. İbrahim (a.s.) (Şuara, 26/85)
"...bütün kanaat ve kuvvetimle ehl-i imana bir hizmet-i imaniye yapmak için, değil yalnız dünya hayatımı ve fânî makâmatımı, belki -Lüzum olsa ahiret hayatımı ve herkesin aradığı uhrevî bâkî mertebelerini fedâ etmeği; hatta cehennemden bazı biçâre
Dua etdiyiniz zaman da ikiüzlülər kimi olmayın. Çünki belələri adamlar onları görsün deyə sinaqoqlarda və küçə tinlərində durub dua etməyi sevirlər. Sizə doğrusunu deyirəm: onlar mükafatlarını alıblar. Amma sən dua etdiyin zaman öz otağına gir və qapını örtüb gizlində olan Atana dua et. Gizlində olanı görən Atan səni mükafatlandıracaq.
"Dua edəndə bütpərəstlər kimi boşboğazlıq etməyin. Çünki onlar düşünür ki, çox söz söyləməklə eşidiləcəklər. Siz onlara bənzəməyin! Çünki Atanız nələrə ehtiyacınız olduğunu siz Ondan diləməzdən əvvəl bilir.
Buna görə siz belə dua edin:
"Göylərdə olan Atamız,
Adın müqəddəs tutulsun,
Padşahlığın gəlsin,
Göydə olduğu kimi
Yerdə də Sənin iradən olsun.
Gündəlik çörəyimizi bizə bu gün ver.
Bizə borclu olanları bağışladığımız kimi
Bizim borclarımızı da bağışla.
Bizi sınağa çəkmə,
Lakin bizi şərdən xilas et.
Çünki padşahlıq, qüdrət və izzət
Əbədi olaraq Sənindir. Amin."
Əgər başqa insanların təqsirlərini bağışlasanız, Səmavi Atanız da sizi bağışlayar. Amma siz başqa insanları bağışlamasanız, Atanız da sizin təqsirlərinizi bağışlamaz.
Ey er-Rahman ey er-Rahim, Ey İman edenlerin Rabbi!
Ey kâinatın Maliki, ey Din Gününün sahibi, zalimler, yeryüzünde bütün ahlak kaidelerini ve bütün vicdanların reddettiği ve nefretle kınadığı, bir zulmü işliyorlar.
Rabbim! Sen kullarına merhametle baktın ve onların merhametinle istedikleri din ve hayat tarzı üzerine kalmalarına izin verdin.
“ Onları bağışla . Beni bağışlama . Mademki benim insanlığımı kendi Tanrılığında yok ediyorsun , benim insanlığımın senin Tanrılığın üzerindeki hakkı ile benim sana kavuşmama böylece sebep olan bu insanları seninde yargılamanı istiyorum. “
Hallacı Mansur