Yürümenin Felsefesi'nde Gros şöyle yazıyor: "Gerçek umudun taze kalması hiçbir koşula, hiçbir doğrulamaya, hiçbir kanıta tabi olmamasından; umudun tecelli ediş biçiminde isminden fazlasının bulunduğunu bilmekten kaynaklanır. Çünkü temel olarak umut bir şey bilmek istemez, o yalnızca inanır. İnanmak, düşlemek ve umut etmek tüm edinilmiş bilgileri, alınmış dersleri ve geçmişi hiçe sayar." Paragrafın devamında videoya eklediğim cümleyi yazıyor. Her şey yeniden başlar. Gece biter. Umut hiçbir şey bilmek istemez, sadece inanır. Yürümeyi ve direnişi birlikte düşünüyorum. Gece yarısı Kudüs'ün sokaklarında uzun bir sıra olarak yürürken yanından geçtiklerimizin gözlerinin kaçması Bizim sokaktaki yankılarımız. İzlerimiz ve seslerimiz bir şey yapıyor. Bize bir şey yapıyor ve bizi bir şey yapıyor. Bu yürümek bize, daha önce kurduğumuz düşleri yeniden ve baştan kurduruyor,muğlak olanı mümküne yaklaştırıyor. Yavaşladığımız için dokunuyor, dokunduğumuz için bağlanıyoruz. İntifadayı anlayabileceğimi sanıyordum. Anlamadığımı şimdi anlıyorum. Umudumu cılız sanıyordum. Yürüdükçe yolu çizenin umut olduğunu anlıyorum.
Herkesi mutlaka bir kalıba sokmaya çalışıyoruz. Sağcı solcu diye ayrıştırıyoruz. Karşı düşüncede olan birini insandan dahi saymıyoruz. İdeolojilere ölümüne bağlanıyoruz. Ortayı bulamıyoruz. Tüm ideolojilere karşıyım, hiçbirine radikal bir şekilde bağlı değilim. Sorgulamaya ve düşünmeye devam edeceğim.
Reklam
Ya bugün aklıma hep şey geliyor .Bin tane plan yapıyoruz geleceğe dair . İşler biriktiriyoruz ,gerçekleştiriyoruz bir kısmını , bazısını erteliyoruz , çok uğraşıyoruz, çok bağlanıyoruz , çok istiyoruz. Bir şeyler bir şeyler işte derken bir pandemiyle, bir depremle ,bir savaşla herşey bomboş bir hal alıyor . Elimizde hiç bir şey kalmıyor . Ne acı . Tek gerçek şey anılar biriktirmek . Sevdiklerimize sıkı sıkı sarılmak .kalplere dokunmak . iyiliğe katkı sunmak gerisi bomboş...
Anlamıyorum. Her geçen gün kopmak istediğimiz şu dünyaya daha çok bağlanıyoruz. Ne kadar güzel esiyor şimdi rüzgar. Peki ya şu içerden gelen ayak takımının seslerine ne demeli?
Göbek bağı anneden kesilmemiş oğullar ile evli olmak diye bir tanım var, bence çok ta doğru ,üzücü ne anasının aslan evladı olabilir artık, nede karısının aslan Kocası olsa olsa bağımlı iki insan arasında tamamlanamamış buhramlı kişilik . Hz Ömer'e atfedilen çok güzel bir söz var çocuklarınızı kendiniz için sevin gelecek için yetiştirin diye ...... diğer bir ata sözü de çocuklarınıza küçükken kökler büyükken kanatlar verin diye ..... Biz öyle sıkı bağlanıyoruz ki özellikle oğlan çocuklarına kendisi olmasına izin vermiyoruz , mağduriyetten beslenmesine göz yumuyoruz , sorun çözemeyen yük almayı bilmeyen gönül hoş etmekten anlamayan kaç yada şavaş olan sorun oğlanlar Sonuç mu gelsin annesinin mızmız oğulları Ve bunları adam edip ev reisi yapacak kızlar ... Misyon yüklemeliyiz sen adamsın, sen evini taşıyacaksın ,sen evlatlarını büyüteceksin, sen yük alacaksın, sen yorulacaksın , sen bunların hakkından çok güçlü gelebilecek bir karaktersin......
164 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.