Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Biz de bir bebeğin annesine duyduğu aşkla siyaset liderlerine bağlanıyoruz, lakin istediğimiz şefkati yeterince bulduğumuz söylenemez. Bu durumda, bir bağ­lanma türü olarak 'kaygılı bağlanma,' durumumuzu daha iyi açıklıyor sanki. Bizimkisi bir tek taraflı aşk hali; başımız sı­kıştığında, daraldığımızda, ümit ettiğimiz şefkati ebeveynlerimizden kolaylıkla bulamayabiliriz. Hatta, şefkat beklerken suratımıza okkalı bir şamarın isabet ettiği de çokça olmuştur
Tek içimlik sen
Yaşıyoruz hiçbir şey olmamış gibi hiç sevmemiş gibi hiç bağlanmamış gibi ve bir çok benzettiğimiz gibi daha. Hayat insana imtihanı değilde yaşamayı ögretiyor sen ise imtihanın olduğuna inanarak kendini teselli ediyorsun. Kaderde bu varmış yok yok kısmet değilmiş diyoruz. Sonra yeni bir ten yeni bir koku  yeni bir ayrılık ve yeni bir acı yaşıyoruz. Biz sevmiyoruz biz bağlanıyoruz yok sonra aşık olduk diyoruz yok kendimden çok seviyorum diyoruz tabi zaten çok sevdiğimiz için bizi  bırakıyorlar. Bağlanmak bencillik sevgi ise fedakarlık getirir. Burada ki farkı anlayamadığımız için bir piç gibi düştüğümüz yalnızlıkta bizi yalnız bırakanı düşünüyoruz üstüne üzülüyoruz sonra seviyoruz sonra nefret ediyoruz ve sonrasında... Hiçbir şey yokmuş gibi hayatımıza bakıyoruz  vay be hani seviyorduk hani ölüyorduk ? Ne oldu ? Sonra anlıyoruz ki özne yerine koyduklarımızın ne kadar özensiz olduğunu ve hayatın bir tek kendimizden ibaret olduğunu...
Reklam
Fani Dünya
Ebediliğin ümidini bırakıp fani ümitlerle geçici emellere bağlanıyoruz. Lâkin, dayandığımız dünyanın sağlam olmadığını, bize her defasında hatırlatan zelzele gibi, hayat hâdiseleri de ufak tefek felâket fırtınalarıyla, muvaffakıyetsizlikleri ve çeşitli ızdırapların darbeleriyle bunu hatırlatarak hayat uykusundan bizi uyandırdığı zaman görüyoruz ki, yaşlı gözlerimizin çevrildiği dünya, külden ve kordan ibaret bir viranedir: Bir harap evdir kalır divaneden divaneye.
Sayfa 193Kitabı okudu
Beklemeye değmedigini anlayınca pes ediyor insan anlıyor boşuna o zaman yoluna devam ediyor Hep arayış içinde Kendisini bulabileceği bir liman ya da durak istiyor tam buldum derken pufff kalkıyor tren Ben de diyorum ki aslında insanlara aşkla bağlanıyoruz ya O aşk aslında kendimize olan aşkımız da biz farkında değiliz Bence kendimde gördüğümü onda gördüğüm için seviyorum onu Geçicek bir gün biliyorum Ta ki bir başkasında kendimden daha fazla bir parça görene dek sürecek Görebilirsem eğer...
Sahip olduğumuz alışkanlıkları gerçekten istiyor muyuz, yoksa direnç gösteremediğimiz için mi onlara bağlanıyoruz?
Sayfa 182Kitabı okudu
Şu uzaklarda, sisli kayalıklarda dünyayla bütün bağı kopmuş birkaç kişi vardı. Şimdi ise, çelikten bir telin büyülü gücüyle, bütün limanların bütün kadın ve erkekleriyle bağlantıları oldu. Şuracıktan gecenin bilinmezliğine cılız bir köprü kurduk. Şimdi bu köprü, dünyanın her iki kıyısını birbirine bağlıyor. Düşmanlarımızla böyle bağlanıyoruz, ellerinde ölmezden önce.
Sayfa 54 - Yankı Yayınları, 1967Kitabı okudu
Reklam
bağ-la-n-mak
Nasıl oluyor da bu kadar çabuk bağlanıyoruz? İnsanlara, dizilere, filmlere, durumlara, işe, eşyalara… Hayatımız gayet tekdüze ilerlerken, her şey sıradanlaşmışken ve bu hali bizi rahatsız etmiyorken, bir bağa ihtiyaç duymuyorken bir şey oluyor hayatta ve ona öyle çabuk alışıyoruz ki bir anda gitse ne yapacağımızı bilemiyoruz. Hele ki hiç sinyal
660 öğeden 431 ile 440 arasındakiler gösteriliyor.