Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.26
2004 Angouleme Uluslararası Çizgi Roman Festivali En İyi Çizgi Roman Albümü ödülünü almış muhteşem bir metin Sıradan Zaferler.
Adı üstünde aslında “sıradan”. Büyük büyük tespitler yapmadan, hayatın olağan akışından çıkmadan, yaşam denilen olguyla savaşmadan, ama yenilgiyi de kabul etmeden küçük zaferlerle hayata tutunmayı başarmak. Başkarakterimiz Marco’nun yaptığı bence tam da bu.
Modern dünya insanının kaygı ve korkularının kurguya ve çizimlere aktarılışı o kadar sahici ve etkileci ki, sizinle empati kuran ve duygularınızı gerçekten anlayan birilerinin olduğunu hissediyorsunuz.
Ebeveyn tutumları, sevdiğimiz kişilerin ölümlerinden korkmak, sevmediğiniz bir işi yapmak, siyasi çıkmaz içerisinde medyanın sahteciliği, göçmenlik, sanatın iyileştiriciliği, bağlanma korkusu, aşk ve arkadaşlık ilişkileri, çocuk sahibi olmak gibi pek çok önemli konuya çok derinlikli bir yaklaşım sergiliyor yazar. Son derece yalın bir dille tane tane kurguya yediriyor hepsini.
Çok ama çok sevdim. Yıllar boyunca elim hep bu metne gidecekmiş gibi hissediyorum. Bu yalnızca ilk buluşma. Çok kereler daha buluşacağız biz bu metinle. Gönülden tavsiyemdir, okuru bol olsun.
Bu kitapla, Volkan ve Ast, (kendi ifadeleriyle); ''psikanalitik literatürde büyük ölçüde ihmal edilen psikopatolojinin oluşumunda kardeşlerin önemini,'' kapsamlı bir şekilde ortaya koymuş. Volkan ve Ast, kardeş ilişkilerinin, çocuklukta ve yetişkinlikte, kişiliğin gelişimi, duygusal bağlanma, savunma mekanizmaları, cinsel kimlik, yaratıcılık, travma, kayıp, yas ve terapi süreci üzerindeki etkilerini, psikanalitik kuram ve klinik uygulama açısından ele almış.
Kitap, çocukluk çağında kardeşlerin bilinçdışı düzeyde nasıl temsil edildiğini, kardeşlere dair zihinsel tasarımların, erişkinin içsel dünyasında, nesne tasarımları veya özdeşimleri üzerindeki etkilerini, kardeş yaşantılarının özgül yönlerini, kardeş tasarımlarıyla erişkinlerin içselleştirilmiş etkileşimlerini veya kardeşlerin tasarımıyla yaptıkları özdeşimleri ve bunlarla ilişkili bilinçdışı fantezileri; davetsiz misaifleri temsil eden yeni kardeşler, hayvan simgeciliği, Noel ''nevrozları'', bölgecilik, öldürücü öfke, hamilelik korkusu, suçluluk ve rahim düşlerinin kapalı yer fobisi ve ikizleşme gibi çeşitli belirtilere ve davranışlara nasıl yol açtığını, kardeşlerin ödipal çatışmadaki yerini, ölen, evlatlık alınan kardeşlerin etkisini ve ikame çocuğun yerini on yedi klinik vaka kullanarak betimliyor.
Oblomov
Carmen'le ortak incelemedir...
Gonçarov'dan ilk defa bir eser okudum. Yazar;Tolstoy, Dostoyevski gibi müthiş bir eser ortaya koymuş.Kahramanların doğal hayatın içinde seçilmesi,akıcı bir dil kullanılmış olması okumamı keyifli hale getirdi.İnsanoğlunun evrensel değerlerini,Oblomov üzerinde bizlere aktarıyor.Oblomov fiziksel ve
Kitap klasik bir Türk filmi ya da Türk dizisi izler gibiydi. Kafası yoğun olanlar için dili basit anlaşılır bir roman. Yazarın okuduğum ilk romanıydı.
"Bazi seyleri
konusmadigim zaman, o iliski yillarca, keyifle
sürebiliyor; çünkü her iki tarafta umutlaryla
besleniyor ve gelecek için hayalleri oluyor.
Konusmak tehlikelidir, çünkü kaybetme riski
vardir."
Bugün @birolinan.yazar Beyefendinin
kaleminden #hepsevgilikalalim romaniyla
geldim. @monakitap Yayinevinden cikan
kitabimiz, aslinda pek çok erkegin ciddi Iliskiden kaçinmasi ve evliligi istememesi
konusunu islemis.
Ana karakterimiz Demir kariyerli, maddi olarak oldukça refah bir yasama sahip, özgürlügüne
düskün, iki çocugu olan bir is adam.. Taaki
Ruyayi taniyana kadar.
Baglanma korkusu yasayan Demir, duvarlarin yikarak rüyaya tutkuyla baglanir.Peki bu ask
nasil bir sonla noktalanacak?
Kitapla ilgili bir bayan olarak düsüncem,
kars cinsin fikirlerine genel olarak anlam veremeyen hem cinslerimin okunmasi sanirim !
~ Beylerin iliskilerde olaylara bakis agilarin
degerlendirbilmek için güzel bir kitap bence.
Yazilarimiz oldukça farkli bilgilerle de romani zenginlestirmis Türü sevenler için güzel bir
oneri kitapla sevgiyle kalin ...
"Ben seni gecikmis trendeki kavusamamis yolcu misali sevmisim. Talihsizligim ,sevdigimi
anlamamis olmak."
Kitabın isminden de anlaşılacağı üzere bağlanma teorisi odaklı bir kitap ve hemen aklınıza şu sorular geliyor:
Bebeklikte ebeveynlerimle kurduğum bağlanma şekli gelecekteki romantik ilişkilerimi etkiler mi?
Bağlanma stilimin seçtiğim partnerler üzerinde bir etkisi var mı?
Neden sürekli aynı tip kişilere ilgi duyuyorum? Bu vb. birçok sorunun
Mutlaka okumanızı tavsiye ederim gerçekten dönüp dönüp okuduğum tek kitap.
İnsan kaderini değiştirebilir mi? Bundan seneler önce bana bu soru sorulsaydı kesinlikle hayır derdim. Bana göre kader asla değiştirilemeyen bir şeydi ve herkesin o kadere boyun eğmesi gerekiyordu. O sıralarda kendi içsel yolcuğuma henüz başlamamış ve evrene dair büyük sırları keşfetmemiştim. Her şey uzun yıllar önce girdiğim bir depresyonla başladı. Neden hep aynı şeyleri yaşıyorum? sorusu zihnimden çıkmıyordu. Çünkü insanlar değişse de yaşadığım olaylar hep aynıydı. Sanki sürekli aynı yerde takılan bir filmde oynuyor gibiydim. Karşımdaki oyuncular sürekli değişiyor ama senaryo bir türlü değişmiyordu. İşte içsel yolculuğum bunu fark etmemle başladı. O zamanlar bilinçaltımın derinliklerinde saklı olan kök inançlarımın hayatımı nasıl etkilediğini bilseydim, onları nasıl değiştireceğimi ve istediğim gibi hayatı nasıl yaratabileceğimi de bilirdim.
Başak Sayan; Bağlanma Korkusu, Kelebeğin Kaderi, Ölü Kuşların Sessizliği ve Nigâhdar romanlarının ardından ilk otobiyografik kitabında kendi hayatının iplerini nasıl eline aldığını ve içsel yolculuğunda nelerle karşılaştığını bilim ve felsefeyle temellendirerek olanca samimiyetiyle anlatıyor. Bu kitap, insanın elindeki en büyük gücü nasıl kullanması gerektiğini, inancın ve düşüncenin neler yaratabileceğini, bilinçaltında bulunan kök inançların nasıl değiştirileceğini, arzu edilen bir yaşamın nasıl tezahür ettirileceğini detaylarıyla ve 21 günlük bir çalışmayla okura sunarken, aynı zamanda kişinin gerçek özü ile bağlantıya geçmesini de sağlıyor.
Keşke her insan kendi sihirli lambasına sahip olduğunun ve dilediği her şeyin gerçekleşeceğinin farkında olsa...
Bağlanma Korkusu
Böyle kitap o kadar güzel akıp gidiyor ki. Çok severim böyle kitapları daha çok okumak isterim.ilişkilerinde sorun yaşayanlar okuyabilir bence.Yazarın ilk kitabı buymuş ama yine de ilk kitap olmasına rağmen ben başarılı buldum.Bu ara benden hep Başak Sayan kitap göreceksiniz hepsini aldım çünküKitap çapkın yakışıklı bir adamla başlıyor adamın geçmişte yaşadıklarından bağlanma korkusu var gerçek aşkı bulduğu halde bu korkusu yüzünden hiçbir şey yapmıyor.Son pişmanlık fayda etmez dedikleri noktada beklenmedik bir sonla kitap bitiyor.Alında okuyun canım