Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
franz kafka,dönüşüm üzerine ve övgüler
Dönüşüm
Dönüşüm
Modern dünya edebiyatında çok tartışılan, çok yorumlanan ve edebiyat akımlarına yerleştirilmesi zor eserler bırakan Franz Kafka, 3 Temmuz 1883'te Almanca konuşan Çek asıllı Yahudi bir tüccar ailenin oğlu olarak Prag'da doğdu. Kafka'nın babası, yoksul koşullardan zengin bir tüccar durumuna yükselmiştir. Annesi ise varlıklı,
Bir Kaç Naçizane Tavsiye
Ben ne istediğini bilen, ne istemediğini gizlemeyen ve benden istenilene de kendi nezdimde red veya onay verebilen bir kadınım. Benim tutarsız, Aklından, kalbinden ve ağzından ne çıktığı belli olmayan, saygısız ve toksik hiç bir sevgiye, ilişkiye, arkadaşlığa, dostluğa, insanı ilişkiye ihtiyacım yok olamazda. Kıymet vermeyi de öğrendim kıymet
Reklam
" Ne yapıyorsunuz, yoksa acıyor musunuz ?" dedi. " İnanın hak ettiğini buldu ! Kudurmuş bir köpeğin havladığını duyduğunuzda tüfeğinizi alıp sokağa fırlayacaktınız ve aslında bir başka köpek tarafından ısırılmaktan ve kendisine yapılanı bir başkasına yapmaktan başka suçu olmayan zavallı hayvanı hemen oracıkta öldürecektiniz. Ama şimdi, kimsenin ısırmadığı ve buna rağmen velinimetini öldüren, elleri bağlı olduğu için artık kimseyi öldüremeyen, vargücüyle tutsaklık, bahtsızlık, arkadaşının öldüğünü görmek isteyen bir adama merhamet duyguları besliyorsunuz ! Hayır, hayır, bakın, seyredin."
Sayfa 469 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Bir insanın içinde dış etkileri alt edecek daha yüksek daha kuvvetli duygular yoksa ona hürmetlice bir nezle bile yeter. Hemen dengesini kaybeder; her kuşta baykuş ötüşü, her seste köpek uluması duymaya başlar. Kötümserliği, iyimserliği ve bunlara bağlı irili ufaklı fikirler hep birtakım hastalık belirtileriyle el ele gider.
İnsanlar, yabansı bir alışkanlıkla, kendilerini korkutan hayvanların adını alırlar, kendilerine bağlı hayvanların adlarını hiç almazlar. İnsanlar kendilerine kurt denmesinden hoşlanırlar da köpek denmesinden hoşlanmazlar.
Sayfa 310 - YKY yayınlarıKitabı okudu
Uzun bir süredir yeni doğan bebekler arasında cinsiyet açısından davranış farklılıkları olduğu konusunda ipuçları vardı. An. cak davranışların, yaşamın ilerleyen dönemlerinde sosyal ve bi. lişsel faktörler tarafından etkileniyor olması doğumla gelen farklılıkların gerçek olup olmadığı konusunda belirsizliğe neden oluyordu. Örneğin kız çocuklar
Sayfa 32 - 33Kitabı okuyor
Reklam
İnsanlar, yabansı bir alışkanlıkla, kendilerini korkutan hayvanların adını alırlar, kendilerine bağlı hayvanların adlarını hiç almazlar. İnsanlar kendilerine kurt denmesinden hoşlanırlar da köpek denmesinden hoşlanmazlar.
Sayfa 278Kitabı okudu
10/10 puan verdi
·
Beğendi
''Yazdıkların şiir değilse kalsın” … “Aklınla yapayalnız baş başa Nice alevli geceler geçtin” … “Sen sevgileri göğüsle ve ne olur anla” Cahit Zarifoğlu Şair Cahit Zarifoğlu ile yaşamları boyunca yolları uzun kesişenlerin kendilerini bahtlı saymaları için çok esaslı nedenler var. Eğer bu kişiler, şiirin bir Müslüman için yirminci
Şiirler
ŞiirlerCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 20213,980 okunma
Stres olmadan sistem, dikkat edilmesi gereken yeni bir şey olduğunun farkında olmaz. Başka bir deyişle stres her zaman kötü bir şey değildir. Aslında orta şiddette, tahmin edilen ve belli bir kalıba bağlı ise, bir sistemi daha güçlü hale getirip daha fazla işlevi yerine getirmesini sağlayan şey strestir. Bundan dolayı, o anın kuvvetli bir kasının gücü, geçmişte maruz kaldığı ortalama seviyede stresten kaynaklanır.
Olasılık nedir?
Olasılığın fizikteki anlamı yaşamdaki sıradan, ya da kumarhanedeki anlamıyla, tamı tamına aynıdır. Bu, belli bir olgunun gerçekleşmesinin şansı ya da olabilirliğidir. İyice dengelenmiş bir parayla düzgün olarak yazı-tura atılırsa tura gelmesinin de yazı gelmesinin de şansı elli-ellidir. Dolayısıyla her iki sonucunda olasılığı tamı tamına 1/2. Bu
Sayfa 376 - Alfa Bilim
Reklam
Deniz, insanları hiç sevmez, çünkü insanoğlu denizden çok karaya bağlı...
Sayfa 9 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
"Deniz insanları hiç sevmez , çünkü insanoğlu denizden çok karaya bağlı..."
Sayfa 9 - ötükenKitabı okudu
Venus and Adonis 1553
Dinsel ve mitolojik sahneleri tasvir ettiği resimleri Tiziano'nun, başarısına başarı kattı. İlk dönemlerinde mozaik sanatıyla ilgilense de, Bellini kardeşlerin atölyesine girince yağlı boya resimlere yoğunlaştı. 1510'da, Padova'da yaptığı büyük freskler sayesinde Venedik Cumhuriyeti'nin baş ressamı olarak işe alındı. Bir yere bağlı kalmayı sevmediğinden, sürekli seyahat ederek gözlemler yaptı. Çalışmalarında tarihi sahneler, mitoloji ve aşk başrol oynadı. En ünlü tablolarından 'Venüs ve Adonis'; Adonis'in, Venüs'ü terk ediş efsanesini konu alır. Venüs, köpekleriyle beraber gitmeye çalışan genç Adonis'i engellemeye çalışırken resmedilir. Efsaneye göre aşık olduğu Tanrı Adonis'i durdurmaya çalışan Venüs'ün çıplak bedeni ilgi çekicidir. Tabloda sadakati simgelemek için köpek figürü kullanan ressam, hemen ağacın dibinde uyuyan ve bu dramatik ayrılıştan habersiz bir meleğe de dikkat çeker.
İnsanoğlu bazen denizle kara, kara ile deniz arasında, çok güç durumlarda kalıyor. Deniz, insanları hiç sevmez, çünkü insanoğlu denizden çok karaya bağlı...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.